Vintage diye de adlandırılan, çoğu zaman antika hissi veren, kimi zaman sadece ikinci el olan eşyalar ülkemizde her ne kadar son zamanlarda değer kazanmış olsa da, Almanya'da bu iş çoktan popüler kültürde yerini almış durumda. Flohmarkt denilen pazar, her cumartesi sabitlenmiş olan saatlerde kurulur ve müşterisi daim olurdu biz orada; Hamburg'dayken... Eminim hala da öyledir... Hem çok uygun fiyatlarda, hem 'böyle şeyler vardı eskiden sahi' dedirten nostalji tadında, hem de 'antika birşey buldum sanırım!' heyecanı veren birçok eşya almanız mümkün. En çok da bisiklet alanların ve satmayı düşünenlerin uğrak yeri Flohmarkt... Şehrin ulaşım ağında büyük önem taşıyan aracı olan bisikletler, her daim değerli ve revaçta burada. O yüzden, ne zaman ki bisikletinizi değiştirmeye karar verdiniz, yolunuz mutlaka Flohmarkt'tan geçmeli
-ki şehre hakimseniz zaten siz çoktan oraya varmışsınız demektir.
-ki şehre hakimseniz zaten siz çoktan oraya varmışsınız demektir.
Bizim en büyük keyiflerimizden biriydi burası, hem de hiç ikinci el ürünle ilgilenmeyen insanlar olarak... Ne minik kutular kaldı almadığımız, ne takılar, ne CD'ler, ne kartpostallar...
Cumartesi sabahları kahvaltı keyfinizi tamamladıktan sonra mutlaka önce bir Flohmarkt'a uğramalı, sonra oraya gitmişken Sternschanze'deki kendine münhasır kafelerinde birer kahve içmeli, oradan da sonu Fischmarkt'ta (cümlede geçen her anahtar kelime, birer ekstra yazıyı haketmekte, yakında gelecek o halde...) sonlanacağı kaçınılmaz olan geceye hazırlanmak üzere eve dönmeli ve aldıklarınızı bırakmalısınız...
*Fotoğraflar: Gökçen Gökyer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder