Pages

8 Ocak 2013

Arkadaşlık Adına Bir Yazı...

Fotoğraf: Dostluk;

Dostluk her gün 2-3 kere telefonla konuşmak değildir..

Dostluk bu yapılması gereğine inanılan telefon görüşmeleri sırasında diğer insanların dedikodusunu yaparak karşılıklı birşeyler paylaşıldığını zannetmek değildir...

Dostluk; dost bildiğin kişininen ince detaylarını bilme ihtiyacı ve gereği değildir...

Dostluk; dostbildiğin kişinin senin en karışık detaylarını bilmesi gerektiği değildir...

Dostluk her hafta 3-5 kere görüşmek değildir...

1 ay, 1 sene, 5 sene seni aramayan, senin de aramadığın bir insani birden bire arayıp, dertleşmek, hatır sormak istersen ve o insan da seni geri çevirmez ve sanki daha daha konuşmusun gibi kaldığınız yerden konuşmaya devam ederse, ve daha da önemlisi bu 1 ay, 1 sene, 5 sene ayrılığa rağmen bu insanın başı gerçekten sıkıştığında yardımına koşacak ilk insanlardan biriysen ve aynı şekilde onun da öyle oldugunu biliyorsan EMIN OL KI..... O kişi senin dostundur... Sen de O'nun...

" Her tür ilişki avuç içinde duran kum taneleri gibidir. Avucumuzu sıkmadan, gevşekce tutarsak, kum taneleri kaymaz, durur.

Avucumuzu kapatıp, sıkmaya başladığımız an kum taneleri parmaklarımızın arasından akmaya baslar. Bir kısmını tutmayı basarsanız da, çoğu akıp gider.

Hayatta pek cok insanla karşılaşırsın.. Ama sadece gerçek dostlar senin kalbinde bir iz bırakır...!Yunan arkadaşlarımız irdelemişti bu sözcüğün anlamını geçen sene, ortak kelimelerimizi analiz edip, öğrendiğimiz sözlerin anlamını incelerken tek tek. En çok da bu ilginç gelmişti onlara: 'Arkadaş'... "Arka-daş" demiştik anlamına; arkanı dayayabileceğin, birbirinizin arkasını kollayacağınız kişiler onlar demiştik. Onlar da hep böyle bir durum olduğunda kullanmışlardı bu kelimeyi, anlamına dikkatini çekerek 'Arka-daş-ım' demeyi bilmişlerdi sonrasında...

Biz ise bazı kelimeleri ne kadar çok yıpratıyor, değerini ne kadar çok azımsıyoruz aslında dilimizde... Halbuki, bazı kelimeler o kadar anlatıyor ki kendisini, anlamını, önemini kendiliğinden... Arkadaş da tam olarak bunlardan birisi diye düşünüyorum. Yolda karşılaştığımızda selam verdiğimiz, sadece karşımıza çıktığında hatırını merak edip sorduğumuz, sosyal ağlarımızda nezaketen tuttuğumuz ve arkamızı döndüğümüzde az önceki gülen yüz halini korumayacağına emin olduğumuz ve de hayatımızda onlar olmadığında pek de birşey kaybetmeyeceğimizi bildiğimiz kişilerle olan ilişkilerimize 'Arkadaş' denmesini istemiyorum ben. İtirazım var böyle diyenlere! Ne kadar yüzeyselleştiriyor, ne kadar derin bir anlamı olan tek bir kelimeyi yok ediyoruz bu şekilde...

Sırf böyle diyenlere inat, arkadaşlarıma arkadaş demiyorum ben; di-ye-miyorum! Dost diyorum onlara., kardeşim diyorum. Başka kelimeler arıyorum, buluyorum onlara her seferinde. Hakkını vermeli sağlam dostlukların, gerçek ilişkilerin, hatırı sayılır kişilerin diye düşünüyorum.

Değerini de biliyorum, daha bi' şükran duyuyorum, daha bi' sahip çıkıyorum hayatımda onlara...
Pinned Image
*Fotoğraflar alıntıdır. 

4 yorum:

  1. <3 kardeşimm seni seviyorum.. fulya_

    YanıtlaSil
  2. sadece selam verdiğimiz ve sadece tanıyor olduğumuz için 'arkadaş' dediğimiz çok insan var. her arkadaş 'dost' olmaz. o da ayrı bir kavram:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. işte dost demek durumunda bırakılıyoruz asıl kelimenin içi boşaltıldığı için... =)

      Sil