Çok sıkı-fıkısınızdır hani...
Ama şu yoğunluklar hep girer araya hani...
Tam biriniz uygun olduğunda diğeri en meşguldur...
Bir tarafınız hep bir mola vermek ister, ama hayatın gerçekleri, olur ya, rol çalıyordur hep senaryonuzda...
Derken sonunda dersiniz, 'hadi üç-beş hangimiz gelirse, bir atalım kendimizi dışarı, kıralım şeytanın bacağını'...
Sonra bir anda bakarsınız, iki-üç derken, her 'en sevdiğiniz' çıkıp gelmiş, geçerken aramış yolu ordan geçmiş.
Spontaneliktir ya hani en efsanesi... Bu da oluverir bir anda onlardan birtanesi...
Yine de iştir, güçtür dersiniz ya hani. 'Gitmem gerek'lerle başlar gecenin öncesi...
Ama işte hep bu arkadaş ortamı! Mümkün müdür buluşunca birbirinden ayrılmaları?!
Saatler akar, geceye bağlar, gece uzar, güneş doğar, öğlen olur, gün akşama döner...
Sizi almıştır artık çoktan enerji, sinerjinin akıbetinde, sazlar cazlar eşliğinde...
En güzeli de, birlikte bitirdiğiniz gecenin sabahına birlikte uyandığınızda, başlar ya hani önceki günün kritikleri..
Uzayıp giden kahvaltı keyiflerinin devam ettiği kahve sohbetleri...
Herkes canındır hani...
Hepsi cıvıl cıvıldır hani...
Muhabbetlerinizin en güzel halidir hani...
Mutlu olmanın dayanılmaz hafifliği...
Ne güzeldir F vitamini!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder