Pages

9 Ekim 2013

Arada Gitmeler Güzeldir

Eskiden beri ne zaman "gezmek" dense hastalığımı da unuturum, kafamın bozukluğunu da.. Sadece gezme kısmına odaklanırım. Başımın ağrısından ağlarken 5 dakika sonra arkadaşıma gittiğimde veya beni aradığında "ben demin b'işi yapıyordum ama..?" moduna girer ağrımı da nötrlerim..


Hafta sonu da öyle oldu nitekim.. "Çok yoğunum", "çok yorgunum", "her şeye yetişmem gerek"lerin arasında gelen bir davet mesajı ile "Tamam geliyorum!" diyerek biletimi aldım Bolu'ya. Daha sonra hava muhalefeti asıl programımı ertelettiyse de alternatif ve bir o kadar güzel başka bir programda buldum kendimi. Ertelenmiş programımı sonra söyleyeceğim zira sürpriz! Blog'da yeni bir tanıdık misafir olacak diyeyim sadece. =)


 

Bolu'yu hep sevmişimdir, kafa dağıtmalık, yakın mesafe bir yer olduğu için.. Gölcük'ü, Abant'ı, eski çarşıları derken şimdi bir de son zamanlarda dadandığımız başka bir noktamız oldu: Akkaya. 

Teyzemlerin dağ evinden sonra başka bir yere gitmez olduk ormanın dibinde, temiz havanın içinde, doğayla baş başa olduğunuz bir yerde olunca.. Her ne kadar benim için gerçek manzara denizin fon olduğu vistalarda olsa da, dağ havasının yeri ayrıdır yine de her zaman.. 

Böylece, yine bir huzuru yerine giderek bulma durumuyla deşarj ettim hem ruhumu hem de bedenimi..

Tabi içeride yanan sıcacık soba ile dışarıda oksijeni maksimize olmuş fresh serin havanın arasındaki geçişler sonucu üzerimde oluşan gripolojik etkileri saymazsak! =)

 

Ama ruhun net ya.. Gerisi de düzelir nasılsa..

Arada kaçmalar iyidir, alıp başını gitmeler seni kendine getirir..

Bayramda da kaçmak üzere..! ;)


2 yorum:

  1. otobüs sesleri, ambulansın vuuuuuuuuuvvvvvppiiiiiiyyyuv sesi ve az ötemdeki havalimandan kalkan uçak sesleri arasında okudum yazını. istanbula soksunlar ya :/ bolu çok güzelmiş :))

    YanıtlaSil
  2. Haha=) Eğlendim.. İstanbul da ayrı güzel öyle deme bence.. ;))

    YanıtlaSil