Hayattan bazı beklentilerin vardır. Uğruna yaşamayı göze almışsındır belki. İnanmışsındır o hayalindeki karede er geç olacağına. Zira, bunun için çalışmış, bunun için uğraşmış, yeri geldiğinde savaşmış ve hatta sırf bu yüzden yaşamışsındır.
Anlamlı olmalıdır yaşamın da madem bir kere geliyorsan dünyaya. Özel olmalıdır. Öyle sıradanlıklar senin için yazılmamıştır. Büyük oynamak için, büyük düşünmek için başkalaşmışsındır.
Peki nedir büyük düşünce birisi için? Nedir onun için ulaşılması yeterli sahne, nirvana dediği düşünce?
Ben kendim için anlatmayacağım benim dünyamdaki ütopyadan çıkarmaya çalıştığım hayalleri...
Sadece bunun olması için emsal gördüğüm, gerçek dışı olsa bile, olabileceğine ihtimal verdiğim bir hayat hikayesindeki yaşatılan hayal kırıklığını aktaracağım.
You killed my dreams Mr. Thomas and Mr. Bays.!
Evet How I Met Your Mother dizisinden bahsediyorum. Hayallerimi mahvettiniz beyler.!
Bize bunca sene hep bir şeyler uğruna uğraşmayı, yeri geldiğinde beklemeyi, bazen sabretmeyi, bunun sonucu olarak hak ettiğimizi er ya da geç alacağımızı anlattınız.
Gerçek dostluğun aslında ebedi olabileceğine ikna ederek kendi ilişkilerimizi sorgulattınız.
Hayalindeki şehir ve meslek için çabalamanın yeterli olduğuna, o geleceğin elbet geleceğine inandırdınız.
Eğer sorunlu aşklarımızın sorunları giderilmiyorsa, bunun nedenini gerçek aşkımızın başka olduğuna bağladınız.
Dostun için hayatından vazgeçmeyi, hepimizin sonsuz mutluluğuna adadınız..
Evet, her biri için de çok köklü bağlarla inanç aşıladınız.
Tamam, ters köşeleri severim, ters köşenin olmadığı dizi/filmlerde benim için hep bir şey eksiktir ve hayal kırıklığıdır. Ama, işte bunu bu dizide yapmayacaktınız. Bunu bize yapmayacaktınız. Yıkmayacaktınız 9 yıl boyunca inşa ettiğimiz inançlarımızı, beslediğimiz umutları, biriktirdiğimiz ümitleri, hayallerimizi...!
Ya o bahsettiğiniz diğer alternatif finali çekin ya da tüm bunlar için yeni bir emsal belirleyin.
Bana tüm hayallerimi ve inançlarımı geri verin.!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder