Kent dediğin; yalnızca evinin, işinin olduğu, çevrenin bulunduğu yer değildir.
Kent dediğin; aslında senin yaşadığın yerin kendisidir. Keza, kent de senin evindir.
Sıkıldığında odana girdiğin gibi, sokağa da çıkıp dolaşabildiğin ve kendini evinde hissettiğin yerdir.
Hava almak için açtığın pencerendir..
Sokaklarında dolaştığında, kıyısına varabildiğindir...
Sahilinde, en az senin kadar evi olarak hissedenlerle kaynaşabilmendir.
Şehrin ışıklarının, yürüdüğün ve gitmek istediğin her yeri aydınlatabilmesidir...
Kafa dağıtmaların için en ideal köşelerine sahiptir...
Birlikte olmaktan gocunmadığın karakter ve kişiliklerlesindir...
Senin kulağında çalan müziklerin, şehrin fonuna fısıldayabildiği gerçekliğidir...
Yakışıyordur hepsi de, senin içindir...
Ait olduğun, kaçmak için planlar kurmadığın, huzurunla kaleni inşa ettiğin,
Şehrindir...
Kent dediğin; aslında senin yaşadığın yerin kendisidir. Keza, kent de senin evindir.
Sıkıldığında odana girdiğin gibi, sokağa da çıkıp dolaşabildiğin ve kendini evinde hissettiğin yerdir.
Hava almak için açtığın pencerendir..
Sokaklarında dolaştığında, kıyısına varabildiğindir...
Sahilinde, en az senin kadar evi olarak hissedenlerle kaynaşabilmendir.
Şehrin ışıklarının, yürüdüğün ve gitmek istediğin her yeri aydınlatabilmesidir...
Kafa dağıtmaların için en ideal köşelerine sahiptir...
Birlikte olmaktan gocunmadığın karakter ve kişiliklerlesindir...
Senin kulağında çalan müziklerin, şehrin fonuna fısıldayabildiği gerçekliğidir...
Yakışıyordur hepsi de, senin içindir...
Ait olduğun, kaçmak için planlar kurmadığın, huzurunla kaleni inşa ettiğin,
Şehrindir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder