Tüm yazıyı bu telde çalıp söylemek adına...
Eskiden bir şeyleri "tamamlamak" ve "bitirmek" için girdiğim yeni yıllara, "başlamak" için girer oldum son yıllarda..
Eskiden bir şeyleri "tamamlamak" ve "bitirmek" için girdiğim yeni yıllara, "başlamak" için girer oldum son yıllarda..
Bitirmek istemediğim anlar, ardımda bıraktığım zamanlar,
kapattığım defterler, ummadığım ilişkilerle dolu bağlantılarda buldum
kendimi yeni yıllarda.
Kendi ayaklarının üzerinde durabilmen gerekliliği oldu herhalde en iyi öğrendiğim. Arkanda destekçin, yanında yaslandığın omuzlar olsa
da, kendi ayaklarındı üzerine bastığın bir şekilde… Öğrenmeliydin..
Kimse olmasa da, kendin olduğun için, hala kendinle
kalabildiğin için kendi değerini bilmeliydin.
İşte en çok da bu yüzden kendini sevmeliydin…
Narsistlik, egoistlik sınırlarına kaçmadan ama karşındakini
de kendinden üstün tutmadan sevmeliydin kendini.
Kimse vazgeçilmez değildi zira, her seferinde kendine bunu
tembihledin.
Her gidenin yerine çok daha iyisi geldiği için gidenlerin
ardından üzülmeyi kestin.
Sen kendinle olduğun sürece, kendi değerini bildiğin
müddetçe, hayat zaten keyifliydi, gerisi tamamiyle gidenlerin derdiydi, teyit
ettin.
İyilik beslediğin sürece, iyiliklerin seninle olduğunu
gözlemledin.
İyiliğin, kötülük düşünenlere bile kalkan olabilecek gücü olduğunu
farkettin.
Sana engel olan herkesin, aslında senin doğru yola sapamana yardımcı olmasından dolayı sevindin.
Mütevazılıktan anlamayanlara dev aynasında görünmen
gerektiğini deneyimledin.
Eğer çok istiyorsan ve her neyse istediğin, elde
edebilirsin, güçlendin.
At gözlükleriyle yaşayan insanlar için üzülsen de fazla umursamadan kendi yoluna
devam ettin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder