Gökçen Gökyer Blog'un Cermodern haberlerine bir süredir ara vermiştik. Fırsattan istifade hemen güncelleme yapıyorum.
Nisan ayında yine dopdolu sanatla programını hazırlamış Cermodern.
3 yeni tiyatro oyunu da bunlardan birkaçı.
Ben içlerinden biletimi kaptım bile.
Sizle de kısa kısa paylaşıyorum hemen.
8 NİSAN 2018 PAZAR SAAT 20:00: BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ
Bambu Tiyatro, Yastık Adam
oyunundan sonra, sezona ikinci oyunu
olacak olan Victor Hugo’nun yazdığı Ahmet Yapar’ın oyunlaştırıp yönettiği: Bir
İdam Mahkûmunun Son Günü adlı eseri ile devam ediyor. İdam cezasına
çarptırılan bir mahkûmun, bu cezayı beş hafta öncesinden öğrenmesi ve bu süre
içinde nasıl giderek "insanlıktan çıkıldığını" anlatan eser, tiyatro
uyarlaması ile seyirci karşısına çıkıyor. Oyun, idam infazlarını bir eğlence
gibi izleyen halkın yanında; adalet, ceza hukuku, ölüm cezaları gibi güncel
konuları seyirciye sorgulatarak ve hatta seyirciyi oyuna dâhil ederek mahkûmun
yargılanmasını ve idama gidiş sürecini anlatmaktadır. İzleyici, bir mahkeme jürisi gibi oyunda görev almakta ve mahkûmun
yargı sürecinde adalet ve idam cezasını tartışmaktadır. 8 Nisan Pazar günü saat 20.00’de CerModern’de sahne
alacak oyunda Cem Sel, Can Yılmaz ve Ozan Demircioğlu ile Bambu Kültürevi
Tiyatro Kulübü görev alıyor.
Yazan: Victor Hugo
Çeviren: Volkan Yalçıntoklu
Yöneten: Ahmet Yapar
Yönetmen Yardımcısı: Ozan Demircioğlu
Afiş Tasarım: Yavuz Karaca
Oyuncular: Cem Sel, Can Yılmaz, Ozan Demircioğlu
Bilet: https://www.biletinial.com/tiyatro/bir-idam-mahkumunun-son-gunu ve CerShop’tan
temin edilebilir.
21 NİSAN 2018 CUMARTESİ SAAT 20:00: METOT
Semaver Kumpanya, 7 sezondur oynadığı, Serkan Keskin'in
yönettiği "Metot" ile bir kez daha sahnede...
Bir şirketin toplantı odası; iş görüşmesine
gelen dört kişi, tüm hünerlerini ortaya koyup işi kapmak için gizem dolu
çeşitli sınavlardan geçecekler.
İspanyol Jordi Galceran’ın 2003 yılında kaleme
aldığı ve günümüz iş dünyasının acımasız yönlerini ortaya koyduğu bu oyun,
yazarına dünya çapında bir ün getirdi. Semaver Kumpanya’nın sunduğu bu psikolojik
gerilimi, nefeslerinizi tutarak izleyeceksiniz.
Yazan: Jordi Galceran
İspanyolca’dan çeviren: Zerrin Yanıkkaya
Yöneten: Serkan Keskin
Sahne Tasarımı: Cem Yılmazer
Müzik: Alper Maral
Yönetmen asistanı: Zeynep Su Kasapoğlu
Oynayanlar: Mustafa Kırantepe, Sarp Aydınoğlu,
Serkan Keskin, Sezin Bozacı
26 NİSAN 2018 PERŞEMBE SAAT 20:00: HOŞDENG
"Hoşdeng, Türkiye’de on
binlerce şiddet mağduru kadından biri. Sadece kocasından değil, babasından,
anasından da yemiş dayak. Anası da kendi kocasından… Hiç bitmeyecek gibi
gözüken bir çarkın içinde sıkışmış bir kadın. Aslında, kendi parasını kazanan,
büyükşehirde yaşayıp ailesini geçindiren, bir çocuk anası, elleri öpülesi bir
kadın… Toplum kendisinden ne beklemişse hepsini vermiş, ama karşılığında hiçbir
şey alamamış.
Hoşdeng, hoş sesli, yaşama gücünü şarkılardan alan bir
kadın. Hoşdeng, aynı zamanda kaderine boyun eğmeyip, bu çarkın değişmesi
için didinen, oğlunu iyi yetiştirmeyi hayatının gayesi edinmiş bir kadın.
“Hoşdeng”, sadece bir kadın hikâyesi değil, aynı zamanda bir
ana-oğul hikâyesi: “Her şey oğlanları yetiştiren analarda bitiyor” cümlesi,
düşündüğümüz kadar gerçekçi mi? Bir kadın, kendi oğlunu toplumun ataerkil
kodlarından ne kadar koruyabilir? Onu nereye kadar kollayabilir? Bir sonraki
neslin dinamiğinde ne kadar rol alabilir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder