Bazen konserde yalnızca ses aramazsınız.. Görsel efektler, şovlar çok da önemli değildir. Eğlenmek istersiniz sadece.. Gülmek, rahatlamak, stres atmak istersiniz. Kafanıza da bir şey takmaktan vazgeçersiniz.. Tek istediğiniz sakin, huzurlu ve mutlu bir gece geçirmektir.
Böyle bir anımda gittim Armada Jolly Joker Yaz Konserleri kapsamında gelen Leyla The Band konserine.. Ruhuma da iyi geldi ne yalan söyleyeyim..
Sahneye çıkıp mikrofana söylediği ilk kelime "N'aber?" olan, sahnede alışık olmadığımız üzere termosla çay getirip bardak bardak çay içen, seyircilerle devamlı bire bir etkileşimde bulunan bir grup olmuş Leyla the Band. Zaten çoğumuzun beklentisi de bu yöndeydi muhtemelen... Egodan bıkmış, saçma muhabbetlerden bunalmış, gereksiz ciddiyetlerden sıkılmış olduğumuz şu zamanda, böyle relax bir ortamda eğlenmeye ihtiyacımız varmış..
Çevremde sürekli bulundurmak istediğim insanlar hepsi de.. Her muhabbeti ciddiyete sürükleyen, yaptığın espirilere bile gülmeye üşenen ruhu donmuş o kadar çok insan var ki?!.. İnsan her boşlukta bir espiri patlatabilen, zekasını eğlenceli şekilde açığa vurmaktan çekinmeyen kimseler görmeyi unutuyor bazen şu ciddi ve resmi şehirde.. Keşke hep onlarla takılabilsem diye içten içe imrenmedim değil. Hayatı gırgır şamata yaşayabilmek kadar güzel bir şey var mı?
Leyla ile Mecnun dizisini de özellikle bu yüzden çok sevdim hep. Fazla geyik olduğunu düşünenler ise espirinin değdiği kültürel birikimi yakalayamayanlar olduğu görüşündeyim. Zira çoğunlukla geyiği bilgiyle entegre edebilme yetilerine hayranlık duymaktayım..
Siz de bu keyfe nail olmak, biz bize eğlenmek isterseniz, Leyla the Band sizi bekliyor olacaktır. Biraz eğlenmeyi, aşkın acısının bile tadını çıkarabilmeyi bilmek lazım.
Sonuçta ne demişler? Olursa olur, olmazsa çay demleriz, değil mi? Hem de çaylar İsmail Abi'den! =)
*Fotoğraflar: Jolly Joker Ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder