O kadar bıktım ki her kafadan bir ses çıkmasından.
O kadar sıkıldım ki herkesin gönlüne göre davranmaktan,
herkesin istediği gibi davranmaya çalışmaktan, istemediğim zamanlarda bile yüzüme
gülümseme yaymaktan.
O kadar herkes benmerkezci ki üstelik, o derece bıktım
herkesin biçtiği rolde oynamaktan.
O kadar bunaldım ki, o daracık zihniyetlerdeki minicik
akılların fikirlerine göre uyacağım kararların alınmasından.
O kadar bıktım ki, herkesin ne düşündüğünden, kimin 5 dk sonra ne hissedeceğinden, mutsuz olup olmayacağından..
O kadar bıktım ki her zihniyetin farklı olmasından, her biri
ile aynı sınırlarda olmaktan..
O kadar bıktım ki anlamsız değer yargılarından, gündeme
engel olamamaktan..
O kadar sıkıldım ki herkesin alışkanlıklarına göre kendi
alışkanlıklarımı yok saymaktan..
Ve o kadar bıktım ki herkesi anlamaya, her nabza göre şerbet
tutturmaya çalışmaktan..
Sırf bu yüzden sabrım yok, takatim yok ve mantığım yok
herkesle her zaman bir arada olmaktan.
Gittiğim her yerdeki herkes orada kalsın, yaşadığım yerdeki
herkes olduğu yerde dursun, gideceğim tüm şehirlerdeki tüm insanlar normal
hayatlarında yaşasın.. Ben sadece her gittiğim yerde bir başka yüz, bir başka
tanıdık bulayım ve döndüğüm her yerdeki insanlar beni bulunduğu yerde
karşılasın bu yüzden.
Sadece giden, değişen ben olayım, başkaları benim için
farklılaşsın.
Biraz da başkaları benim ne düşüneceğimi, benim nasıl
hissedeceğimi umursasın.
Biraz da insanlar kendi dar görüşlerini benim için aşmaya
çalışsın.
Biraz da insanlar benim istediğim gibi yaşasın.
Yeter ki o ben olmayayım.
Zira, o kadar bıktım.
*Görsel: Jamie Beck ve Kevin Burg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder