Resmi bir ara, başkalarından gelecek bir talimat mı gereklidir her zaman, insanın tatil yapması, günlük rutinini kırması, monotonluğunu bozması için? Ya da çok mu fazladan bir zamanımız olması gerekir kendimize dair farklı bir şeyler yapabilmek için?
Günümüzde turizm sektörünün çeşitli propagandaları, okula başladığımız andan itibaren hepimize endekslenen ‘bir tatil olsun rahat edelim’ düşüncesi, insanların tatil anlayışını belli bir doğrultuya indirgemiştir. Bu da insanların hayattan eğlenceye, rahatlamaya yönelik bütün beklentilerini hep bir ‘tatil’e bağlı kılmıştır. Oysaki zaman dediğimiz kavram, başkaları tarafından günlük paradigmalar doğrultusunda bölümlendirilmiş, bizim de yaşamımızı bu doğrultuda sürdürdüğümüz süre zarflarıdır. Asıl olay şu; biz zorunlu olarak kabul ettiğimiz bu zaman bölümlerine kendimiz birer alt başlık ekleyebiliriz. Nasıl mı? Öncelikle bu ‘tatil anlayışı’ tabusunu kırarak…
Tatil, insanın kendisine zaman ayırabilmesi, sürdürmesi gereken zorunlu işlere ara verip ‘ben ne yapmak istiyorum?’ sorusuna cevap verebilmesidir kimi zaman… Bu soruyu insan kendisine sadece başkaları ‘tatil izni’ verdiğinde değil, kendi ihtiyaç duyduğu günün herhangi bir saatinde de sorabilmelidir. Belki bir-iki dakika düşünmeyi bırakıp zihni dinlendirmek, belki akşam iş çıkışında dostlarla bir fincan kahve içebilmek, belki de evin bütün işlerini bitirip günü bitirmeden önce yarım saat keyifli bir kitap okuyabilmektir tatil…
Yani, kendiniz için, kendinizi keyifle ödüllendirdiğiniz bir ‘zaman dilimi’dir gerçek tatil. Önemli olan, hayatınıza mutluluk katabilmek, kendinizi önemsediğinizi ihtiyacınız olan herhangi bir zamanda hatırlayabilmek… Hayatın her anının tadını çıkaramadıktan, ileriki bir ‘özgürlük anı’na saplantılı yaşadıktan sonra yaşamın ne anlamı var ki? Kim bilir, belki de her sabah severek gittiğiniz işinizdir tatil…
Bize her gün tatil:)
YanıtlaSilTatilin gerçek açıklaması evet=D
YanıtlaSil