Kızsal Mevzular

"Hayır, tabi ki de kıskanmıyorum aşkım?!"

Ne cıvık sözler...
Ne anlamsız tripler.

Biri, herhangi başka birini kendine rakip görürse zaten arkasını dönsün gitsin.
Eşsiz olmadığı düşündürüldüğü zaman olursa, karşısındaki değerini yanlış anlamış demektir, listeden üstünü çizsin.
Eşini bulabileceği bir kişi hayatındaysa da, boşuna zaman kaybetmesin, sıradakine geçsin.

Eğer ki, gerçekten özelse,
Anlamı büyük, özveri şahaneyse,
Gözlerde başka kimse belirmemiş, düşüncesi bile delirtmeye yetmişse,
Hayatı zindan etmenin alemi var mı?

Zaten yeteri kadar kısıtlanmakta olduğumuz şu sınırlarda, bir de kendi çemberinizi oluşturmak anlamlı mı?

En iyisi, arkaya yaslanmak, her gerilme söz konusu olduğunda içinizden sessizce 10'a kadar saymak, derin derin art arda nefes almak..

Eğer hırsınız geçmezse belki bir kaç kere empati kurdurmak, aynısını bizzat yaparak karşı tarafa anlatmak.

Eğer o da yetmezse belki biraz hafif doz şiddetinizi dışa vurmak. -Tabi ki cansız objeler üzerinde!-

Küçük birkaç shot atmak da fena fikir sayılmayabilir aslında arada sırada.

Efendim?!

Hayır, saçmalama aşkım, dedim ya,

Tabi ki kıskanmıyorum!

New York güncesi: Empire State @UPLIFERS

 Romantik, yağmurlu hafta sonuna gelsin...

Gezemeyen, haftaya başlamadan deşarj olma ihtiyacınızı gidersin...

Siz beni mutlu ettiniz, New York yazım da sizi etsin! =)

Çok Sevgiler!

Yazı için: Tık Tık!

New York güncesi: Empire State










"Gökçen Gökyer'in Gözünden Köşesinde Bu Ay" @CAPITAL BRAVE DERGİSİ

"Gökçen Gökyer'in Gözünden Köşesinde Bu Ay" @CAPITAL BRAVE DERGİSİ


Capital Brave Dergisi "Gökçen Gökyer'in Gözünden" köşesinde bu ay sofra kuruyoruz!

Sabrın, sükunetin ve adalete olan inancın sefasını sürüyoruz.

Kendimizi bilince, kendi değerimize sahip çıktığımız sürece ve "önemsenmeyecek kişi ve şeyler" listesini 

güncel tuttuğumuz derecede yaşamın kalitesine vakıf oluyor ve adımıza kurulan sofralara afiyetle oturuyoruz.

Herkese lezzetli günler!

Derginin online hali için: Tık Tık

Hafta Sonu İstikameti Amerika! : New Hamphire @UPLIFERS

Hafta sonu "gezmeci"lerini görelim??

Bugün haftanın yoğunluğunu atmaya dünyanın diğer ucuna gidiyoruz:Amerika'ya!

Boston yakınlarında küçük şirin bir kasaba olan New Hampshire tam bir hafta sonu keyfi köşesi.

Renkli küçük kasabada George Bush'la burun buruna gelmemiz de pek olası. Belki bahçesinde çimleri biçerken yakalarız ya da, kim bilir?

Neden mi bunu dedim?

Hepsi bir tık ilerimizde, Uplifers okurları ile yola çoktan çıktık, haydi sıra sizde. ;)
--> Tık Tık!









Narlı, Şaraplı Kek @GOKCHEN'in SPESİYALİ

Gokchen'in Spesiyali köşesini özleyenler hemmenn buraya.

Sizlere her ortama, her davete takdim edilebilecek bir kek hazırladım.

Narlı, Şaraplı Kek!

Kış fondayken, yılbaşı da yaklaşırken, misafirlerinizi; en öncesinde de kendinizi şımartacak bir tarif olsun istedim.

Sözü fazla uzatmıyor, tarife geçiyorum:

Ön not: Ben tarifleri genelde göz kararı yapıyorum. O yüzden size tahmini değerleriyle veriyorum tarifi. Siz yaparken kıvamına göre ununu, şekerini ayarlayabilirsiniz. =)

NARLI, ŞARAPLI KEK


Malzemeler
2 Yumurta
Yarım su bardağı biraz fazla pekmez (siz şeker de kullanabilirsiniz)
Çeyrek su bardağı sıvıyağ
Yarım su bardağından biraz fazla süt
1,5-2 su bardağı un
Kabartma Tozu
1 adet ayıklanmış nar
Kakao
Elma (Tercihe bağlı, yumuşaklık katması için ben ilave ettim)
Çikolata parçaları
Yarım su bardağı şarap

Hazırlanışı
Yumurtaları çırpmaya başlıyoruz ve devam ederken içine sırayla ve arayla pekmez/şeker, yağı, sütü ve şarabı ilave ediyoruz. Unu ve kabartma tozunu ve kakaoyu da ilave ederek kek hamuru kıvamını yakalıyoruz. Daha sonra içine meyveleri ve çikolata parçalarını dahil ederek hamurun son kez tadına bakıyoruz ve okeyi verdiysek yağlı kek kalıbına dökerek önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 20-25 dk pişiriyoruz.


Fırından çıktıktan sonra hafif ılındığı an itibariyle servise alabiliriz.



Afiyet olsun!

Tempo! @Yaşayan Kentler Yazı Dizisi - Bölüm 6

Şehrin monoton, sıkıcı ve her gün aynı ruh halinden o kadar bunalırsınız ki bazen, neden şehirden kaçış turları bu kadar ilginizi çeker daha iyi bilirsiniz.

Hiç bilmediğiniz şehirlerde, ülkelerde turlayarak, biraz şehrin ritmini değiştirmeye niyetlenirsiniz.

Durmadan, mola vermeden yeni yerler keşfedebilmeyi dilersiniz.

"Diğer caddeler daha güvenli midir?" sorusundan kurtulup, "diğer caddeler daha da mı keşfedilesidir?" telaşesine girmek istersiniz.

Zira siz, sokakların hep gri, soğuk olduğu kentlerin değil, hiçbir detayını kaçırmak istemeyeceğiniz mimari nakışları ve kent silüetleri görmenin peşindesiniz.

Ertesi gün yine aynı sokakları geçmek zorunda olduğunuz sıkıntısıyla uykuya dalmayı değil, "yarın nereleri görsem?" planlarıyla uyumayı isteyerek sabahı iple çekersiniz...

Gecesiyle gündüzünün ayrı keyfi olduğunu fark edeceğiniz kentlerde iştahla ve son sürat gezmektir niyetiniz.

Hatta o kadar sabrınız yoktur ki, bir araç bulup tüm şehri bir anda görmeyi hedeflersiniz.

Keza, kendinizi şehrin temposuna bırakma eğilimindesiniz.


Şarj edilebilir diş fırçalarına dair doğru bilinen yanlışlar


Manuel diş fırçası şarj edilebilir diş fırçası kadar iyi temizler!


Yanlış.  İlk kullanımdan itibaren şarj edilebilir diş fırçaları manuel fırçalara oranla  2 kat daha fazla plak temizler. Bu özellik dişlerinizin yalnızca dış görünümü için değil, sağlığı için de oldukça önemli. Plak, dişin dış kısmını kaplayan bakteri tabakasıdır. Bakteriler yediğimiz yiyeceklerdeki şekerle beslendikleri için, zamanla asit oluştururlar. Bu nedenle bakterilerin diş yüzeyine yerleşmesi, diş ve diş eti hastalıklarının en önemli sebeplerinden biridir.

Oral-B’nin elektronik fırçalarının tamamında fırça başlıkları yuvarlak olarak tasarlanmıştır. Bu yenilikçi tasarım sayesinde her dönüşte farklı bir açıyla dişin tüm yüzeyinin temizlenmesine olanak sağlar. Küçük boyutuyla her bir dişin yüzeyine ve diş aralarına rahatlıkla ulaşabilir.


Şarj edilebilir fırçalar yalnızca ağız ve diş sağlığı konusunda problem yaşayan kişilere tavsiye edilmektedir!

Yanlış. Oral-B’nin yaptığı bir anket çalışmasında, katılımcıların %39’unun ancak dişleriyle ilgili herhangi bir problem yaşadıktan sonra şarj edilebilir diş fırçası kullanmaya başlayacaklarını belirttikleri görüldü.


Ağız sağlığında tedaviden çok koruma yöntemi izlenmesi tavsiye edilmektedir. Çünkü dışarıdan yapılan herhangi bir müdahale, ne kadar iyi olursa olsun kendi dişinizin sağladığı rahatlığı ve fonksiyonelliği sağlamaz. Dişleri korumanın en önemli yolu, ağız ve diş problemlerinin bir numaralı sorumlusu olan plak tabakasını ortadan kaldırmaktır. Şarj edilebilir diş fırçaları, plak temizliği konusunda manuel diş fırçalarından %100’e kadar daha fazla etkilidir. Plak, yapışkan bir madde olduğu için diş fırçanızdan da ayrılması zordur. Bu nedenle diş hekimleri ortalama 3 ayda bir diş fırçanızı yenilemeniz gerektiğini söylüyor.

Şarj edilebilir diş fırçası da kullanıyor olsanız, 3 ayda bir fırça başlığı  değişimini gerçekleştirmek durumundasınız. Oral-B, elektronik diş fırçanızı kolayca yenilemeniz için değiştirilebilir başlıklarla size sunuyor.


Nasıl bir diş fırçası kullanıyor olursanız olun, diş fırçalama süreniz aynı olduğu için aynı etkiyi yakalayabilirsiniz!

Yanlış.  Diş hekimleri, dişlerinizi günde en az iki kez, 2 dakika fırçalamanızı öneriyor. Ancak yapılan araştırmalar ve klinik deneyler, dişlerinizi 2 dakika şarj edilebilir diş fırçalarıyla fırçalamanızın çok daha etkili sonuçlar almanızı sağladığını gösteriyor. 
Şarj edilebilir diş fırçaları diş yüzeyine zarar verir!


Yanlış.  Yukarıda bahettiğimiz anketin bir başka ilginç sonucu da, anket katılımcılarının %5’inin şarj edilebilir diş fırçasının diş yüzeyine zarar verdiğini düşünmesi. Oral-B’nin şarj edilebilir diş fırçaları, basınç göstergesi sayesinde diş fırçasını dişinize çok fazla bastırdığınızda çalışmasını durduruyor.


Tüm şarj edilebilir fırçalar aynı özelliktedir!

Yanlış.  Herkesin diş yapısı birbirinden farklı. Bu nedenle Oral-B kullanıcılarına birbirinden çok farklı özelliklere sahip farklı şar edilebilir diş fırçaları sunuyor. Hassas dişetleri için, farklı büyüklükteki diş aralıkları için ya da sararmış dişleri beyazlatmak için birbirinden farklı bir çok diş fırçası modeli bulunuyor.

Detaylı bilgi almak için videoyu izleyebilirsiniz. Ürün alternatiflerini görmek için tıklayınız. 


KAYNAK: www.uplifers.com

Bir boomads advertorial içeriğidir.

GÖKÇEN GÖKYER BLOG 4 YAŞINDA!

İnsanoğlu hayattan ders çıkarmasını bildiği her an gelişiyor.
Hayata bakışı gün geçtikçe daha da şekilleniyor.

Olgunlaşıyor fikirleri..
Kendi değeri netleşiyor.
Bulunduğu çevre belirginleşiyor.

Önemsediği konular ve kişiler daha az ama öz'leşiyor.
Daha çok saygı duysa da arka planda daha az ciddiye alıyor..
Daha çok samimiyet kursa da aslında daha zayıf bağlanıyor...
Kendisiyle bütünleşiyor daha ziyade...

İnsanların değer yargıları o kadar envai çeşit ki,
Anlıyor hiçbirine göre hayatın şekillenmeyeceğini.
Hiçbir zaman tek doğru, tek yanlışın olmadığını fark ediyor neticesinde...
Bundandır belki de yönelmesi kendisine...

Deneyimlerini, gözlemlerini biriktiriyor ve kendi potasında eritmeye yoğunlaşıyor yıllar ilerledikçe..
Mutluluğun uzaklarda aranmaması gerektiğini kavrıyor...
Eğlencenin üretilebileceğini keşfediyor...
Espriyi anlamayanlar için kendini güldürmekten vazgeçmiyor hatta ziyadesinde...

Keyifli şeyler ortaya çıkardıysa, insanları kazanmaya uğraşmıyor,
Zira, başkaları kendileri için bir şey yapmadıkça onlara fayda sağlamaya çalışmak boşunadır.
Biliyor.
Hayattaki güzellikleri yalnızca kendisi için ve bunun değerini bilenler için yakalamaya devam ediyor...

En azından benim için durum böyle.

Hayatın keyifli yanlarına odaklanmaya çalışmak, 
Süregelmişliklere bir nebze olsun renk katmak, 
Kişisel gelişerek hayata daha olumlu bakmak felsefesiyle, 
Gökçen Gökyer Blog 4. yılını geride bıraktı...!


Emeği geçen, yolu bloga düşen, keyfimize ilham veren herkese teşekkürler...!

Daha da kalabalıklaşmamız dileğiyle... 

Çok Sevgiler =)

Şık Dokunuşların Büyüsü @DEKORASYON


Şıklığı, zarifliği, elegan görüntüyü seviyorum. Giyimden müziğe, kokudan dekorasyona, şehirlerden dünya görüşüne...

Bu demek değil ki her şey para koksun, pahalı, abartılı görünsün... Bu şekilde tanımlamalar basitleşir ve çirkinleşir zaten benim bakış açımda.

Benim bahsettiğim naif dokunuşlar, şık tasarımlar, küçük detaylar ile tarz oluşturmak.

Bu içerikle aslında blogumdaki hemen hemen her dosya başlığıma devam edebilirim sanırım...  "Fashion", "Kültür Sanat", "Kişisel, Yaşam", "Yaşayan Kentler Yazı Dizisi" ve hatta belki de "Gokchen'in Spesiyali"... =)

Ben bu postu "Dekorasyon" klasörüme bağlayacağım. Zira, H&M Home Decor, Zara Home, Mudo Concept ve diğer tarzı olduğuna inandığım dekorasyon mağazaları son günlerde beynimi yıkadı. Şık detaylar beni benden almakta. Özellikle dekorasyonda ve sofra sunumlarında altın, bakır, gümüş ve metal detaylar beni her seferinde kendine çekmekte...

Kendime arşiv olsun, sizlere fikir versin, dekorasyon şevkimiz ile kış mevsiminde evlere kapanmamıza keyif getirsin diye de sizinle paylaşmaya karar verdim.

Durum böyle.


















  








50. Yıl Köşesi'ndeki Yeni Röportaj! @ODTÜ'lüler BÜLTENİ

Bildiğiniz üzere Yayın Kurulu üyesi olduğum ODTÜ'lüler Bülteni'nde, ODTÜ Mezunları Derneği'nin kuruluşunun 50. yılı şerefine, her ay değerli röportajlar sunuyorum.

Ekim ayı konuğumu takdim etmek isterim size şimdi de...

Hep dediğim gibi, bir şeyler katmak için yer aldığım dernekte, çok şey kazandığıma inanıyorum. Ekim ayı konuğumuz Sevgili İbrahim Berksoy da bu kişilerden birisi diye düşünüyorum.

Kendisi hem değerli bir yazar, hem bilinçli bir gezgin, hem yayın kurulumuzun yeni üyesi, hem de Gökçen Gökyer Blog'un onure olduğu yeni takipçisi... =)

50. Yıl Köşesi'nde de, yürütmekte olduğu ODTÜ Mezunları Derneği Gezi Kulübü'nü konuştuk.

Keyifli röportaja ve İbrahim Hoca'nın Barselona yazısını da içeren diğer keyifli yazılara online ulaşmak isteyenler için linkliyorum sizleri. =) 

Çok Sevgiler!











Ters Köşeyiz!

Kadın olmak ne tuhaf şey..
Zaten duygusal insanlarız yeteri kadar..

Erkeklere oranla daha ince düşünüyoruz, daha çok açıdan değerlendiriyoruz olayları..
Daha detaycıyız..
Daha rekabetçi..
Daha hırslı..
Belki de daha dayanıklı..
Kimi zaman daha sabırlı...

Güçlü olduğumuzu ispat etmeliyiz bir şekilde, onların aksine..
Fiziken belli edemediğimizden daha fazla direniriz işte...
Her taşın altından çıkmasak da, her taşın altına elimizi koymasını biliriz bir şekilde...

Onlardan daha kıskanç olabiliriz bazı zamanlarda...
Malum "Kibir bir canavar gibi bekliyor pusuda!" =)

Bakımlı olmak günlük rutinimizdir,
Şık olmaksa tercihten ziyade yaşam biçimimiz...

Kaleler inşa ederiz,
İçlerinde bambaşka dünyalar oluşturur, içeriye herkesi buyur etmeyiz..

Zarifiz, çekiciyiz, şefkatliyiz, kudretliyiz...

..de  bu kadar özel insanlarken, bu kadar kurgu içinde yaşarken,
Şu aylık rutin hallerimiz!




Hafta Sonu Seyahati İtalya'ya! @UPLIFERS

"Milonu'yu gezmeye doyamadık!", "okuduk ama yine mi okusak?", "hafta sonu gelmiş tam seyahat havası" cümlelerinden birini kurduysan haydi buraya.

Bu sefer de Uplifers okurlarıyla turluyoruz.

Sensiz asla! ;)

Tık Tık!

Hafta Sonu Gezisi Milano’ya



Uplifers

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı