Son Zamanlarda Ben #4

"Son zamanlardaki ruh hallerimizin saçmalığı" diyor, doğrudan caps listeme geçiyorum.

Son Zamanlarda Ben

1. Çok saçma olaylar dönerken bir şey yapamadığımda

Cheezburger tv applause happy dance kermit the frog

2. Çok eğlenceli bir komedi izlediğimde

3. Mütemadiyen haber okuduğumda

4. Çevremdeki insanlar merkezi yerlere gideceğini söylediğinde

5. Şüpheli biri gördüğümde

6. Haber sitelerini güncellediğimde

7. İçimin darlanmasını yenmeye çalıştığımda

8. Sıradan bir vatandaş gördüğümde

9. Yeğenim telefonumu kaptığında

10. Kaçış noktası bulduğumda

Provansal Yaşam Tarzı: L'OCCITANE

Organik bakım markalarından L'Occitane, geçtiğimiz haftalarda Ankara Kentpark AVM'de yeni ürünleri hakkında bir etkinlik düzenledi.

Ben etkinliğe yetişemediğim için tatlı ekip bana ayrı bir etkinlik düzenledi. =)

Doğal ve otantik cilt bakım ürünleriyle Provansal yaşam tarzını Ankaralılar ile buluşturduklarını söylediler ben de meraklıları için deneyimledim.

L'OCCITANE EN PROVENCE

Fransız kökenli L'OCCITANE en Provence markası, doğal içerikli güzellik ve bakım ürünlerini Akdeniz kökenli esansiyel yağlar ve geleneksel yöntemlerle üretilmekteymiş ve L'OCCITANE ürünleri tamamen doğalmış.

Ürünlerde paraben, mineral yağlar ve hayvansal içerikler kullanılmıyor, ürünler hayvanlar üzerinde test edilmiyor ve hammadde temini adil ticaret ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerine göre yapılıyormuş...

Ben minik bir el bakım seti denedim, ellerimi pamuk gibi yaptığı doğrudur.

L'Occitane, dünyada 2000'den fazla, Türkiye'de 25 şubeye sahipmiş. Geniş ürün yelpazesine sahip markada cilt ve vücut bakım ürünlerinden parfümlere, banyo ürünlerinden mum ve sabunlara 500'e yakın ayrı ürün bulunuyor. Renkli renkli hem içimiz açılsın, hem fikir versin diye fotoğrafladım biraz biraz.

L'OCCITANE ürünleri, şık şişe ve ambalaj tasarımları, renkli hediye paketleri ile Provence ambiyanslı nostaljik arduaz konseptli mağazalarında meraklılarını bekliyor. Ben birini kaptım. ;)

Sağlıklı, doğal ve mutlu günler...

Dünya Kafası

Kimse kimseden mesul değil şu dünyada.

Herkes kendi kafasını yaşıyor çünkü,

Israrla...

Ne kadar okusan, ne kadar eğitilsen de,

Boşuna...

Herkes kendi kafasını yaşıyor işte,

Umarsızca...

Kişisel çıkarlar, ahlaksız yargılar, cahil cesareti baskın çıkıyor neticesinde,

Ne kadar "vicdan" diye bir şey varsa.!

Kimse başkası için yaşamıyor,

Ahlak, görgü, vicdan hak getire de,

İnsan artık şaşıramıyor...

Midesi bulanıyor sadece....

Kusmak istiyor sürekli,

Üzerlerine...

Kimse hatalarını kendinde aramıyor.

Başka yanlışlarla üzerine ince birer perde çekiyor belki,

Dikkat dağıtmak adına...

O da başkası için değil ya sonuçta,

Yine kendi çıkarları uğruna.

Kimse başkasına öncelik tanımıyor değer vermek adına...

Kendi planlarına göre, kendi kafalarını yaşıyor.

Senin "sen" olman hiç bir anlam ifade etmiyor zira.

Ne yaparsan yap işte.

Kimse kimseden mesul değil şu dünyada.

Herkes kendi kafasını yaşıyor,

Israrla..

Yaşayan Kentler Yazı Disizi - Bölüm 7

Yaşayabilmelisin o kentte.
Yaşayabilmelisin işte...!

Zalimlerden, kötülerden, kirli ruhlu varlıklardan bi'haber olmalısın.
Lügatında; hayatında; genel bilgi dağarcığında dahi yeri olmamalı, kafa yormamalısın.

Başkasının çıkarlarından, sırf çıkar sağlamalarından dolayı sen suçlu çıkmamalısın.
Kentin içinde, kenti soluduğuna bin pişman bırakılmamalısın.

Yaşadığın her güne bu şekilde minnet duymamalısın.
Eve her adım attığında kendini bu derece şanslı saymamalısın.
Evden çıkmak ve çıkmamak arasında bu şekilde kararsız kalmamalısın.

Kentte işaretlediğin noktalara,
"Çok sevdiğin, kaçamak yapmak istediklerin" adını koymalısın,
Aksine kaçmak zorunda bırakılmamalısın.

Kimsenin kimseye engel olmadığı,
Yaşama hakkının bu denli alınmaya çalışılmadığı bir kentte yaşamalısın.

"Yaşayabilmelisin" demem odur o kentte..
Özgürce,
Başka kimsenin özgürlüğünü kısıtlamadığın ölçüde,
Yaşayabilmelisin işte...

Hafta Sonu İstikameti: Lübeck! @UPLIFERS

Hafta sonu gezginleri?

Evet, sizsiniz.

Haydi yine gidiyoruz.

Bu hafta Almanya'nın mis gibi küçük bir liman kentini geziyoruz.

Lübeck!

Hemen tık tık!

Avrupa güncesi: Almanya Lübeck

Gökçen ile Stres Atma Yolları!

1. Doğa sesleri

Kuş ve yağmur veya dalga sesi içerikli!

2. Müzik

Fonda bu sesler varken de olur yokken de, kafanı en dağıtacak, o anki moduna en yaraşacak şarkıyı hemen playlistine eklemelisin!

Sicacik blog saati #gunaydin! 😊❄ 👉 gokcengokyer.blogspot.com.tr #kar #snow #ankara #winter #kis #soguk #cold #freezing #havadurumu #weathercast #landscape #manzara #view #sunset #photoshoot #photoshooting #photograph #video #music #muzik #goodmorning #gutenmorgen #moinmoin #saturday #weekend #saturdayoclock #cumartesi #haftasonu #weekend #weekendoclock

Gökçen Gökyer (@gokcengokyer) tarafından paylaşılan bir video (6 Şub 2016, 00:09 PST)

3. Kaşlarını havaya kaldırmak!

Bunu TRT Radyo'sundaki bir konuktan öğrendim geçtiğimiz günlerde. Öfkeliyken kaşlarımızı çattığımızda beyne bu duygumuzu devam ettirme sinyalleri gönderiyormuşuz. Kaşlarımızı pasife çektiğimizde bu sinyaller duruyormuş.

Bende işe yaradı. =)

4. Gülümsemek.

Zoraki de olsa 3 sn gülümseyin bakın neler hissedeceksiniz.

5. Sizi pasife çekecek bir anı/kişiyi/yeri hatırlayın. Mesela masum, minik, şirin mi şirin bir bebek! =)

Kavusma diaries #gokay #hala #nephew #pamuk #baby #babysweet #candy #sweet #sweetie #goodnight #iyigeceler #gutenacht

Gökçen Gökyer (@gokcengokyer) tarafından paylaşılan bir video (23 Şub 2016, 12:16 PST)

6. Çikolata?

7. Yumruklamak!
Yumruk atmak kadar stres atan bir eylem bence yok. İlle kişi bazlı düşünmeyin (!) cisimler üzerinde çalışmak da epey faydalı oluyor. =)
Bazen sırf bu yüzden çantamda minik bir kum torbası taşıma hayallerine düşüyorum!

8. Gitar çalmak
Bu da benim için mucize buluşlardan birisi! Sizin için farklı bir enstrümansa konu, anahtar kelime değişebilir tabi ki. Öfkenin sanata dönüşmüş hallerine bayılıyorum. Hem verimi arttırıyor hem de terapi oluyor. Bağırma isteğimizi şarkı nağmelerine yedirmek kadar medeni bir davranış var mıdır? Bence yok.!

9. Gitmek.
Yürümek. Çıkmak. Saatlerce yürümek. Bazen amaçsız, bazen bir hedef belirleyerek. Tam bir terapi mucizesi!

10. Yüzmek.
Nereye varacağını umursamadan yüzmek. Vücudunda biriken öfkeyi her bir kulacınla suya iletmek.

P.S. Nereye varacağını umursamaya yol üzerinde başlamak gerek. Sonuçlarını düşünmeden hareket etmiş olmak da kişiyi öfkelendirebilir bende olduğu gibi. Dikkat.

11. Duş almak
Suyun bir mucizesi daha. Duştan çıktığında şarkı söylemeye başlamadan önce ne yaptığını hatırlamıyor olma ihtimalin çok yüksek! ;)

12. Yazmak.

Tüm içinde kalanları, söyleyemediklerini bir çırpıda satırlara dökmek. Üstelik sana karşılık verecek kimse de olmayacak. Tartışmaya gerek olmadan içindekileri dökmek! Thanks to blogs! =))