Ateş Seni Çağırıyor!! / Fire is Calling You!! @UPLIFERS

Herkese selam!

İspanyol Ateşi'ni bugün de Uplifers'taki köşem ile hissediyoruz!

İşte karşınızda: Carlos Martin!

*****

Hola everyone! 

Today we feel the Spanish Fire by means of my column in Uplifers! 

Here you are: Carlos Martin!

"Biscolata’nın İspanyol ateşi Carlos Martin’i daha yakından tanımak ister misiniz?"

Harika hafta sonları dilerim!

***

Have a perfect weekend!

Gökçen GÖKYER

Tanrıların Başkenti: Atina! / The Capital of the Gods: Athens!

Aslında bu postu daha önce hazırlamayı planlıyordum ama yoğunluktan zamanım olmadı bir türlü.

Yine de ne demişler, hiçbir zaman çok geç değildir! =)

Atina'ya gittiğimde yılbaşı zamanıydı. Genelde, seyahatlerimin asıl amacı yeni yerler görme ve keşfetme arzusunda olur. Ama bu seferki biraz farklıydı. Çünkü kız kardeşlerim oradaydı; Yunan kız kardeşlerim! O yüzden, bu daha ziyade bir aile ziyareti olmuştu benim için.

Ve tam olarak amacımı yerine getirdim diyebilirim. Tamamiyle bir 'reunion' olmuştu bizim için!

Cazibe Merkezi: Carlos Martin! / Center of Attraction: Carlos Martin! @RÖPORTAJ/INTERVIEW

Carlos Martin ile bir önceki röportajımda söylediğim gibi, asıl amacımız yüz yüze bir görüşme yapmaktı. Sizlerin de 3 boyutlusu için yaptığınız ekstra ısrar üzerine, Türkiye'ye varır varmaz buluştuk kendisiyle!

Bazen günlük hayatınızda, hiçbir mükemmel erkek olmadığı gerçekliğine inandırılırsınız.. Belki egolarından, belki gereksiz özgüvenlerinden, belki de -tam tersi- özgüven yetersizliklerinden... Her türlüsünde de, gittikçe sadece rüya gelen bu hayal ürünü insanlara olan inancınızı kaybetmeye başlarsınız. Aynı zamanda bu durum, diğer insanların size verdikleri nasihatleri de haklı çıkarmış olur...

Ne var ki, geçtiğimiz Pazar günü bu tabuyu memnuniyetle yıktım!

Evet, haklıydım..! Evet, iddiam doğruydu..! Ve evet, inançlarımdaki gibi insanlar vardı..! En azından birine tanık olmuştum..!

Büyük cazibe, içten gülümseme, samimi karaktere sahip birine tanık olmuştum...

Beni hayata geri kazandıran insan kendisiydi... Carlos Martin..!

Yeni bir içten "hoşgeldin" diyorum bloguma ve köşeme Martin! =)

Ps. You can read in English after the Turkish one.

'Blog'da Halalık Rüzgarı!

Hayatta sahip olduğumuz birçok görev olur. Önce evlatsındır, sonra torun.. Biraz büyüdüğünde artık öğrencisindir, mezun olduktan sonrasında da meslek sahibi... 

Aynı zamanda arkadaşsındır, dostsundur, belki bir sevgili, belki de gerçek bir kardeş olmuşsundur dostluk mertebesini aştığın kişiyle... 

Kimisi senin elindedir, istediğini olmayı başardığın için mutlusundur, kimi zamansa hayat seni ekstra vasıflarla mükafatlandırdığı için yeri ayrı olur..

Bu mükafatlardan biri olan "teyzelik" vasfına, geçtiğimiz ay kardeşim dediğim dostum sayesinde gelmiştim.

Yeni görevim ise bir diğeri: "hala" olmak!

İleride annelik şerefine de yükselebilmek dileğiyle..=)

Hoşgeldin Gökay Gökyer! =)

FEHEDA EKİN ÇİLEK İLE OLUMLAMA GÜNLÜĞÜ - 2

Feheda Ekin Çilek ile yeni bir 'Olumlama Günlüğü'ne başlamıştık malum. Oldukça yarar sağlamaya ve merakla beklenilmeye başlandı.

Şimdi ikinci bölüm ile devam ediyoruz.

Bu seferki zihinsel temizlik eski aşklara! Sonuçta ne demişler?

2. Bölüm

Sevgili dostlar ; 

Yaşamımızda bazı ilişkiler bitebilir. Biterken de çok çeşitli travmalar yaşayabiliriz de yaşamayabiliriz de. Ancak o ilişkinin izleri alt benliğimizden kesinlikle silinmez, bizler de farkında olmadan yeni bir ilişkiye başlama konusunda adım atamayız. Çünkü o kişi alt benliğimizde kalmaya devam eder. Böylece bir başka birlikteliğe olanak tanımamış oluruz. Bunun için yapabileceğimiz çok basit bir uygulama var;
Rahat bir yere oturarak gözlerinizi kapatın. 2-3 dakika derin.. derin.. Diyafram nefesi alın. Bir birimde alıp iki birimde verin. Bu işlemi yaparken de bedeninize birkaç kez "gevşe, gevşe" komutu vererek, bu komutla mümkün olan en iyi gevşemeyi sağlayın.
Daha sonra hayali bir altın makası elinize alın. Bu altın makasla ilişkimiz keserken, makas tutan elimizi havaya kaldırarak, ilişkiyi keserken söyleyeceğimiz sözler ;
"Sevgili ... seninle yaşadığımız ilişki süresince, bilerek ya da bilmeyerek yaşattığım tüm zorluk ve sıkıntılar için senden özür dilerim. Lütfen beni bağışla. Ben seni içtenlikle bağışlıyorum. Sevgi ile ya da beni zorlayarak bana öğrettiğin her şey için teşekkür ediyorum. Öğrenmem gerekenler için bana 'rol arkadaşı' olduğun için teşekkür ediyorum ve aramızda oluşan bağları altın makasla kesiyorum. Seni benden, beni senden özgür bırakıyorum. Hayat yolun her zaman sevgi ve ışık dolu olsun."
Bunu yapabilirseniz, her geçen gün enerjinizi (auranızı), size ait olamayan ama sizi bağlayan yani 'kısmetinizi kapatan' her türlü enerjiden temizleyecektir. Bunu mümkünse güneşin batışında yapıp üç gün üst üste tekrarlayın. Kesinlikle sonuç alacağınıza inanıyorum. Siz ister inanın, ister inanmayın. 

Feheda Ekin Çilek

Sırf Bu Yüzden

Hani bazen bazı şeyler senin elinde olmaz ya.. Sen akıntıya ısrarla kürek çekersin.. Veya "akıntıya ne güzel uydum" diyerek kendini akışına bırakırsın da yolun sonunda şelale olduğunu fark etmezsin... 

Sen ısrarla inanırsın, ümit edersin, çabalarsın da hayat seni kale almaz..

Sonra hiç planların ve beklentilerin dahilinde olmayan menüyü ısrarla gelir habire senin önüne koyar "ben bunu sipariş etmemiştim" demelerine aldırmadan..

Hani o anlar, görünmez olduğunu düşünmeye başlarsın ya, ya da duyulmaz..

"Kime neyi anlatıyorum ki ben?" dersin de, vazgeçersin ya hani sonradan...

İşte o anlarda elde etmenin hiçbir manası yok evren, tamam mı??

Beni hep haklı çıkarmasan da olur işte bu yüzden ve sırf bu yüzden..!

Bkz. Elde Etmenin Altın Kuralı

Bugün Başlıyoruz!

Sağlıklı ve fit bir görünüm için sporu yeterli görenler almış olduğu sonuçlarda aslında pek de haklı olmadığını az çok kavramışlardır sanıyorum. Beslenme önemli, hem de sporun yanında azımsanmayacak bir oranda! 

Ben de tam sağlıklı beslenme konularını geride bırakmış, sadece sporumu almış devam ettirirken hakkında düşünmeye başladığım sağlıklı beslenmeye Nesfit'in bu motivasyon dolu paketiyle tam gaz başladım!

İster sabah kahvaltısı, ister öğün arası atıştırması, isterse spor öncesi ve öğün sırası... Her daim sofranıza eşlik edebilecek Nesfit tam tahıllı gevrek ile hafifliğe yeni bir giriş yapabilirsiniz! 

Üstelik, sen Nestlé NESFIT'in “Bugün Başlıyorum” Programı ile yeni yılda yeni kararlar alabilir, Nesfit’in internet reklam yüzü olabilirsin!

Detaylı bilgi aşağıda ve bu linkte sizlerle;)

1 Ocak – 30 Ocak 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Bugün Başlıyorum” kampanyasında, yeni yılda daha da sağlıklı olmak için istediklerini ertelemeyi bırakıp kararlarını uygulamaya başlayanlar internet yıldızı olma şansı da yakalıyor. Aldıkları kararı simgeleyen bir fotoğraflarını www.NESFIT.com.tr/bugunbasliyorum adresine girip NESFIT ile ve sosyal medya hesaplarında arkadaşlarıyla paylaşabilecekler ve böylece ne kadar kararlı olduklarını da gösterecekler. Spor, yoga ya da yürüyüş yaparken çektirdikleri fotoğrafları ya da sitede hali hazırda var olan resimlerden birini seçip kişiselleştirerek gönderenler arasından her Cuma günü yapılacak seçimle kazanan fotoğraf NESFIT’in internet reklamlarında kullanılacak.

Sağlıklı Yaşama!

İşleri Yoluna Koyma Tekniği

Yine bir 'hayatı pratiğe dökelim, pratik yaşayalım' hayat sırrı ile siz dostlarla birlikteyim. Evet, bu seferki bölümümüzde en can sıkıcı işlere maruz kaldığımız noktada içinden çıkmamızı sağlayacak en kilit ve bir o kadar da pratik olan bir yöntemi anlatacağım: 

Umursamamak!

Bingo!

Çok mu darlandınız? Yapacak bir ton iş sizi beklerken, diğer yanda bekleyen diğer tonlar da size mi bakıyor? Peki ya işlerin içinden ne ara nasıl çıkacağınızı bir türlü kestiremiyor musunuz?

O halde çözümümüz çok kolay!

Önce deriiin bir nefes alıyoruz..!

Şimdi sırada ne var? Panik yapmaya başladınız, içiniz içinizi yeme yolunda ilerlemekte ve siz artık o eski siz değilsiniz. O halde yapmanız gereken en temel kuralımızı uygulayarak tüm kilit noktayı bir anda çözüyoruz: Umursamıyoruz!

'Kaybedecek neyimiz var?' listesini o anda can havliyle bir film şeridi misali gözümüzün önünde sıralıyoruz, sonra içlerinden en önemli olanı/olanları ele alıyoruz ve onu/onları kaybetmiş olma fikrini bir şekilde kabul ediyoruz ya da göze alıyoruz. Sonra hemen akabinde de bu ihtimallere göre bir B planını cebe atıyoruz. Tamamdır, şimdi tüm sıkıntıların ipini birer birer keserek özgür bırakma zamanı.!

Emin olun işlerinizin yoluna girmeye başlaması için en doğru adımı o anda atmış oluyorsunuz. Sakin olmak atacağınız her adımın kontrollü ve emin olmasını sağlayacağı için problemleri de en mantıklı haliyle ele alabilmenizi sağlamış olacak ve muhtemel olarak B planına hiç ihtiyacınız kalmadan işlerinizi yoluna koymuş olacaksınız.

İşte bu kadar basit!

O yüzden Keep Calm and Carry On dude!!

Havyar Tarifleri @MUTFAK

Bugün biraz elit takılıyoruz canlar! Kim demiş ayrıca 'havyar pahalıdır, lükslük göstergesidir' diye? İkea'dan ve muhtelif marketlerden gayet uygun fiyatlara -kalite gözetmeksizin- bulabileceğiniz minik tatlar olur zira kendileri. Zamanında 99 Cents'e de almışlığım olmuştur misal.

İşin zorluğu havyarın nasıl tüketilebileceği, zira kuru kuru ekmek üzeri yapmak  biraz tuzlu, biraz da yavan kalabiliyor.

Bu bağlamda, farklı lezzetlerle buluşturulmuş alternatif fikirler aldı yerini bu postta.

Eğer, 'nEmiş o? 'tırt, öğğh' diyenlerdenseniz, buyurun önce Gokchen House Lounge Cafe'de tadına bakalım, ardından kararınızı verin mutfaklarınızda yer açıp açamayacağınız konusunda.

Hadi öperlerr, çüzz! =*

Yüz Bin Baloncuk!

Bazı anlar her şey istediğin gibi gidiyormuş gibi gelir de korkarsın ya.. Sonra bir anda hiç alakasız biri gelir tüm programını değiştiriverir ya üzerine umarsızca tamamen kendi çıkarınca...

Senin 'özgürüm' dediğin hayat, aslında bir anda o kadar esir hayatı gibi görünür ya sana..

İtiraz etme şansın yoktur da o anda.. Kabul etmek de çok koyar ya hani sonra sonra...

İşin ironik yanı da, sen koşturursun, her şeye yetişmeye çalışırsın da yaranamazsın ya sonunda...

İşte tam bu anlarda, tam da lazım olan habitat bana:

İsmail Hakkı Polat ile Yeni Medyayı 'Blogladık'! @RÖPORTAJ

Küçükken ilkokul öğretmenim anlatırdı "ileride bu tahtalar, tebeşirler olmayacak. Herkesin önünde kendi bilgisayarı olacak ve ben anlattığımda hepiniz onlara yazacaksınız notunuzu.." diye. Gözümde nasıl bir fantastik kurgu canlanırdı da hiç ihtimal vermezdim tüm bunların olacağı zamanlara şahit olacağımıza..

Sene oldu 2014... Uzay çağı diye tabir edilen bir döneme girdik ve bildiğimiz her şey format görmeye başladı.. Telefonlar, televizyonlar, bilgisayarlar ve hatta sektörler... Zaman ve mekan algısı gittikçe soyutlaşmaya, önem verilen tüm değerler görünmezlik ve sanal dünyalar içerisinde belirmeye başladı.. Hatta para bile sanal dünyada yeni bir kimlik bulmaya başladı kendisine!

Tüm bunları biraz içinden biraz dışından takip ederken, şimdi bunların tam da merkezinden; olayın kurgu noktasından işleyişine değin bütünüyle sürecin içinde yer alan ve artık bu işte ustalaşarak insanlara bunu tanıtan ve öğreten esas kişi oldu bu seferki röportaj kahramanım: Sevgili İsmail Hakkı Polat!

Kendisi aslen ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu. Kariyerinde devam ettiği Turkcell, Vodafone gibi firmalarda dahil olduğu internet ve yeni medya dünyasının oluşum sürecinde gelişmiş, geliştirmiş ve bu konuda uzman olmuş.. Geçen yılki Hürriyet Bumerang Blog Ödül Töreni'nde jüri üyesi olduğu sırada tanışma fırsatı bulduğum, Pusula Programı danışmanı, birçok önemli yarışmalarda jüri üyesi demirbaşı, Kadir Has Üniversitesi  Öğretim Görevlisi... Aynı zamanda Sabah Gazetesi ve benzeri yerlerde yazmakta...Üstelik o da bizden biri: blogger!

Biz Y kuşağının merakla takip ettiği, X kuşağının şaşkınlık yaşarken Z kuşağının içinde geliştiği sosyal ve yeni medya durumlarını bir Y kuşağı bireyi olarak sordum ve sorguladım gelişmek ve geliştirmek adına sosyal medyada.

Sayın İsmail Hocam, nedir bu yeni medya?!

 

Evin Yakınlarında Bir Mekan: Cafe Sele

Sosyal medya paylaşımlarımdan az biraz duydunuz Sele Cafe'yi esasında.... 100. Yıl sakini olarak, yaşam alanım olan bu semtte her imkan varken tek bir şeyin eksikliğini duyardım, o da hoş bir mekan. Hiçbir işletme üzerine alınmasın, zira sözüm meclisten dışarı. Lezzetli yemekler, çay içilecek sayılı birkaç yer mevcut evet. Ama ben hiçbirine bir aidiyetlik hissedemedim nedense. O yüzden beni ya okulda; ODTÜ'de bulurdunuz ya da Mezunlar Derneği'nde.

Şimdi tüm bunlara bir alternatif eklendi. Öncesinde ODTÜ personeli olan hoşsohbet ve zevk sahibi çiftin birkaç ay önce açmış olduğu mekan Sele Cafe.

"Gökçen Gökyer'in Gözünden: CEM DAVRAN" @ÇAYYOLU LİFE DERGİSİ

 

Sevgili Cem Davran ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaj, bu ay da Çayyolu Life Dergisi okurları ile birlikte...

Henüz okumamış, okumuş doyamamış, kaçırmış içinizde kalmış ve dergiyi bir türlü bulamamış iseniz buyurarak buradan online haline ulaşabilirsiniz...

Her şey Gökçen Gökyer Blog takipçileri için,

Çünkü siz buna değersiniz... =))

Çok Sevgiler!

The Original Biscolata: Carlos Martin! @RÖPORTAJ / INTERVIEW

Aslında niyetimiz karşılıklı bir röportaj yapmaktı ama gelin görün ki Türkiye'deki bağlantıların gecikmesi ve kendisinin buraya gelişi uzayınca, böyle bir çözüm getirdik şimdilik. =)

Victoria's Secret anlayışını kadın gözüyle bizlere takdim eden ve bundan büyük bir mutluluk duyduğum 'Biscolata gerçekliği'nin bayrak flamasını taşıyan kişi Carlos Martin'le tanışmak ve kendisini Gökçen Gökyer Blog'da ağırlamaktan büyük bir zevk duydum.

Görünüşü kadar nazik kişiliğinin de etkileyici olduğunu onaylıyor, çok yakında röportajı yüz yüze yapabilmeyi umuyorum..

Hoşgeldin Martin! ;)

PS. You will be reading the interview in English below all! ;))

FEHEDA EKİN ÇİLEK İLE OLUMLAMA GÜNLÜĞÜ - 1

Hayatımda belirli kişiler olmuştur benim için 'kilit insan' anlamı taşıyan. En önemli anlarda karşılaştığım ve tam da ihtiyacım olduğu zamanda bana güç veren insanlar...

Sevgili Feheda Ekin Çilek o isimlerden birisidir benim yaşamımda... Ve inanıyorum ki, başka birçok insan için anahtar olmuştur kilitlendikleri konularda...

Uzun süredir düşündüğümüz olumlama ve enerji köşesini, yeni yılın taze enerjilerinden feyz alarak başlatıyoruz Gökçen Gökyer Blog'da  kendisiyle!

Her bölümde farklı tüyolar, farklı öneriler okuyacağız kendisinden...

Önce kendisini kısaca tanıyalım, ardından bugün itibariyle kendimiz için güzel bir şeyler yapalım! ;)

Feheda Ekin Çilek

“İzmir’in Urla ilçesinde yaşayan Feheda Ekin Çilek; Kozmik Enerjiyi kullanarak Reiki Enerjisi ve Mudralar yardımı ile kişileri ruhsal ve bedensel olarak şifalandırmakta, kişilerin bulunduğu mekanları ve ilişkide olduğu nesneleri negatif enerjiden arındırmaktadır. Bu süreçte edindiği deneyimleri ve yaşadığı açılımları paylaşmak için bir kitap hazırlığı içerisindedir. Ayrıca Reiki Master olarak öğrenci yetiştiren Feheda Ekin Çilek; onların çalışmalarını takip ederek, gelişimleri konusunda yardımcı olmaktadır.”

1. Bölüm

“Her gün kendinize en az on beş dakika ayırın. Bu sadece gözlerinizi kapayıp, kendi benliğinizin farkına varmanız için, sakince nefes alışverişinize odaklanın. Kendi benliğinizin, Tanrı’nın size bahşettiği fiziksel ve ruhsal bedeninizi keşfedin. Onu, olumsuzluk ve negatif enerjilerden temizlemek için en mutlu olduğunuz anı düşünün ve önünüzde beliren bir sinema perdesinden geçmişe giderek en mutlu olduğunuz o anı tekrar tekrar yaşayın.

Daha sonra ellerinizi ve yüzünüzü yıkayın, mümkünse açık havaya çıkın, değilse pencere önünden gökyüzüne bakarken bedeninizdeki tüm olumsuzlukların içinizden gri bir bulut gibi helezonik bir şekilde dönerek gökyüzüne yükselirken küçülüp daha sonra yok olduğunu görün. Gökyüzünden yine spiral şeklinde ve büyüyerek parlak bir ışığın size doğru süzülüp dönerek bütün bedeninizi kapladığını görün.

Bununla birlikte bedeninizde ılık bir mutluluk yayıldığını hissedin. Gün içerisinde bu mutluluğu zaman zaman hatırlayıp büyütüp geliştirmek ya da öldürüp yerine negatif düşünceler yerleştirmek inanın ya da inanmayın sizin elinizde.

Mutlu olun, mutlu kalın.”

Feheda Ekin Çilek

Bilelim, Bildirelim!

Yeni yılın ilk yazısı yine bir 'abstract' olsun istedim. =)

Hem hayatımda, hem kararlarımda, hem de titizlikle; her şeyden fazla özen gösterdiğim Gökçen Gökyer Blog'da çok fazla yenilikler ve değişiklikler yaptığım bir yıl oldu 2013. 

Kişisel gelişimin insan hayatında en önem arz etmesi gereken değer olduğunu çok iyi deneyimledim öncelikle. Eğitim değildi bütün mesele... Hem profesyonel, hem gözlemsel, hem de deneyimsel aldığım dersler bu yüzdendi belki de...

Çevre temizliği, önem arz eden diğer etkendi kendi evrenimde. Gelen-gönderilen tüm enerjilerin temel kaynağı temiz bir çevre orijiniyle yola çıkıyordu bünyemde. Kirlilikten, -zaten pek beceremediğim- kötü düşüncelerden, yanlış insanlardan çektim elimi eteğimi büyük bir zevkle!

Kimseye gerektiğinden fazla değer göstermemeyi de çook iyi deneyimledim zalimce. Mütevazılığın her bünyeye farklı etki edeceğini fark ederek, incelik göstermekten vazgeçtim kimisine.

Her zaman daha iyisinin olduğunun bilincini belledim zihnime. Hiçbir zaman 'oldum' dememeyi, diğer taraftan hiçbir şekilde 'yapamam' dememek gerektiğini ve hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığını öğrendim naçizane.

Sen iyiysen ve iyi niyetliysen, hayatının kir tutmadığını ve yaşamanın daha hafif olduğunu keşfettim ve bunu sen de bil istedim sadece. ;)

Doğruların aslında çoğu zaman subjektif olduğunu ispat ettim yaptığım sağlamaların sayesinde. Ben de her doğrudan kendim için birini seçtim ve yeri gelince değiştirmem gerektiğini kabul ettim sessizce.

Dostluğun, sevginin ve aşkın ülke sınırı tanımayabileceğini ve zaman&mesafe kavramlarının gerçek kişiliklerde halt ettiğini öğrendim akabinde.

Her şeyin öncesindeyse de, paylaşmanın paylaşılmak ile müthiş bir ikili ve sonsuz bir mutluluk enerjisi olduğunu, bazen özgürlüğün uzaklarda yalnız olmak değil, aksine herkesin içinde, herkesle birlikte yaşanılabileceğini deneyimledim büyük bir sevinçle!

Tüm bu sebeplerle, mutluluklarımıza mutluluk katmayı, enerji çemberlerimizde sadece iyiliğin ve güzelliğin yer alabilmesini diledim yeni yıl için hepimize!

Mutlu, nice güzel senelere!!

GÖKÇEN GÖKYER BLOG