Sanki?


Bilgisayar oyunları şu pikseldeyken hatırladığım 23 Nisan kutlamaları vardı.

Bayramlara katıldığımda kendimi oldukça özel hissederdim ve sanki canım Atatürk bana özel hediye etmiş gibi özen gösterirdim o günü kutlarken.

Sanki o günler daha başkaydı, çok daha başka bir ambians hissederdim.

Sanki,

İnsanların birbirine saygıyla yaklaştığını,
Belirli adabın, görgünün var olduğunu,
İnsanların güvenebilir ve adaletli olduğunu,
Herkesin eşitlikçi ve laik davrandığını,
Cehaletin okudukça, eğitim gördükçe geçeceğini,
Büyüyünce herkesin akıllı ve mantıklı davranacağını,
Büyüklerin hep asil ve bilge olduğunu

sandığım bir dünyam vardı.

Ve biz de büyüyünce o zincire dahil olacak, işin ucundan biraz da biz tutacaktık olgunlaştığımız için.

Sonra büyüdüm.

Şimdi bilgisayar oyunları 3D.
Yani köprünün altından çok sular geçti.

Listeyi bir kontrol ediyorum da,
Acaba kaçta kaçına tik atabiliyorum şimdi?...


Adeta Bir Tiyatro Ayı! @CERMODERN

Gökçen Gökyer Blog'un Cermodern haberlerine bir süredir ara vermiştik. Fırsattan istifade hemen güncelleme yapıyorum.

Nisan ayında yine dopdolu sanatla programını hazırlamış Cermodern.
3 yeni tiyatro oyunu da bunlardan birkaçı.

Ben içlerinden biletimi kaptım bile.
Sizle de kısa kısa paylaşıyorum hemen.



8 NİSAN 2018 PAZAR SAAT 20:00: BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ

Bambu Tiyatro, Yastık Adam oyunundan sonra,  sezona ikinci oyunu olacak olan Victor Hugo’nun yazdığı Ahmet Yapar’ın oyunlaştırıp yönettiği: Bir İdam Mahkûmunun Son Günü adlı eseri ile devam ediyor.  İdam cezasına çarptırılan bir mahkûmun, bu cezayı beş hafta öncesinden öğrenmesi ve bu süre içinde nasıl giderek "insanlıktan çıkıldığını" anlatan eser, tiyatro uyarlaması ile seyirci karşısına çıkıyor. Oyun, idam infazlarını bir eğlence gibi izleyen halkın yanında; adalet, ceza hukuku, ölüm cezaları gibi güncel konuları seyirciye sorgulatarak ve hatta seyirciyi oyuna dâhil ederek mahkûmun yargılanmasını ve idama gidiş sürecini anlatmaktadır. İzleyici, bir mahkeme jürisi gibi oyunda görev almakta ve mahkûmun yargı sürecinde adalet ve idam cezasını tartışmaktadır. 8 Nisan Pazar günü saat 20.00’de CerModern’de sahne alacak oyunda Cem Sel, Can Yılmaz ve Ozan Demircioğlu ile Bambu Kültürevi Tiyatro Kulübü görev alıyor.

Yazan: Victor Hugo
Çeviren: Volkan Yalçıntoklu
Yöneten: Ahmet Yapar
Yönetmen Yardımcısı: Ozan Demircioğlu
Afiş Tasarım: Yavuz Karaca
Oyuncular: Cem Sel, Can Yılmaz, Ozan Demircioğlu

Bilet: https://www.biletinial.com/tiyatro/bir-idam-mahkumunun-son-gunu ve CerShop’tan temin edilebilir.




21 NİSAN 2018 CUMARTESİ SAAT 20:00: METOT
Semaver Kumpanya, 7 sezondur oynadığı, Serkan Keskin'in yönettiği "Metot" ile bir kez daha sahnede...

Bir şirketin toplantı odası; iş görüşmesine gelen dört kişi, tüm hünerlerini ortaya koyup işi kapmak için gizem dolu çeşitli sınavlardan geçecekler.

İspanyol Jordi Galceran’ın 2003 yılında kaleme aldığı ve günümüz iş dünyasının acımasız yönlerini ortaya koyduğu bu oyun, yazarına dünya çapında bir ün getirdi. Semaver Kumpanya’nın sunduğu bu psikolojik gerilimi, nefeslerinizi tutarak izleyeceksiniz.

Yazan: Jordi Galceran
İspanyolca’dan çeviren: Zerrin Yanıkkaya
Yöneten: Serkan Keskin
Sahne Tasarımı: Cem Yılmazer
Müzik: Alper Maral
Yönetmen asistanı: Zeynep Su Kasapoğlu
Oynayanlar: Mustafa Kırantepe, Sarp Aydınoğlu, Serkan Keskin, Sezin Bozacı

Biletler:  Biletix http://www.biletix.com/etkinlik/V7L17/TURKIYE/tr ve CerShop'tan temin edilebilir.

  



26 NİSAN 2018 PERŞEMBE SAAT 20:00: HOŞDENG
"Hoşdeng, Türkiye’de on binlerce şiddet mağduru kadından biri. Sadece kocasından değil, babasından, anasından da yemiş dayak. Anası da kendi kocasından… Hiç bitmeyecek gibi gözüken bir çarkın içinde sıkışmış bir kadın. Aslında, kendi parasını kazanan, büyükşehirde yaşayıp ailesini geçindiren, bir çocuk anası, elleri öpülesi bir kadın… Toplum kendisinden ne beklemişse hepsini vermiş, ama karşılığında hiçbir şey alamamış.
Hoşdeng, hoş sesli, yaşama gücünü şarkılardan alan bir kadın. Hoşdeng, aynı zamanda kaderine boyun eğmeyip, bu çarkın değişmesi için didinen, oğlunu iyi yetiştirmeyi hayatının gayesi edinmiş bir kadın. 

“Hoşdeng”, sadece bir kadın hikâyesi değil, aynı zamanda bir ana-oğul hikâyesi: “Her şey oğlanları yetiştiren analarda bitiyor” cümlesi, düşündüğümüz kadar gerçekçi mi? Bir kadın, kendi oğlunu toplumun ataerkil kodlarından ne kadar koruyabilir? Onu nereye kadar kollayabilir? Bir sonraki neslin dinamiğinde ne kadar rol alabilir?

Biletler biletinial.com ve CerShop’tan temin edilebilir.





Bir Demet Pazı: İki Farklı Tarif @GOKCHEN'in SPESİYALİ

Sıradan olan her şeyin çok sıradan geldiği hayat duruşumla bir başka "Gokchen'in Spesiyali" köşesine hoş geldiniz!

Bir Egeli olarak yeşili bol bulunca elim hemen alternatif yeşillik tariflerine gidiyor ve bu bağlamda elime bolca pazı geçince ortaya çıkan iki farklı tarif sunuyorum. 

Birisi makarna, birisi ızgarada peynirli sarma.

Pazılı Makarna

Bu tarife fazla malzeme vs vermeye gerek duymuyorum. Ispanaklı makarna yapmış olanınız varsa benzer olduğunu, hiç duyan olmamışsa da hoş bir kombin olduğunu not düşmek için yazıyorum. Makarnanızı haşladıktan ve yağ, peynir vb ile sosladıktan sonra iri doğradığınız pazıları da ekleyin sonra servis yapın. 

Izgarada Peynirli Pazı Sarma

Çiğ pazı yapraklarının içine hazırladığınız peynir (lor, ezilmiş beyaz peynir, rendelenmiş kaşar vb), bir miktar mayonez, bir miktar süzme yoğurt, rendelenmiş bir iki diş sarımsak, biraz zeytinyağı ve istediğiniz baharatlardan oluşan harcı koyarak sarın ve ızgarada pişirin. Ben tost makinesini ızgara olarak kullanıyorum, pratik oluyor. Piştikten sonra üzerine zeytinyağı ve limon suyu gezdirdikten sonra servis yapın. Meze formatında oldukça leziz oluyor.

Afiyet olsun!

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı