Tatil Zamanı Gelmişse Yapmak için Tam Zamanı!
Daha önce 'Tatil Nedir, Ne Değildir?' yazımda tatilin her an her yerde uygulanabileceğini iddia etmiş idim. Bunu an itibariyle hem çürütüyorum hem de destekliyorum.
Destekliyorum çünkü; gerçek tatili elde edebilmek için uzun vadeli boş zamanları beklemek ve bulunamadığında bu molayı ertelemek, aynı zamanda hayatı da ertelemek demek oluyor, bu da kişinin hem fiziki hem de ruhsal verimini düşürüyor. Bu sebeple, yaşam enerjinizin azaldığını hissettiğiniz an, herşeye dur demek ya da 'hadi işler, benimle tatile geliyorsunuz!' demek gerekiyor. Ya tüm işler -iki günlüğüne de olsa- hiç yokmuş rahatlığına bürünüp bir kaçamak yaparsınız, ya da işlerinizi de alıp en yakın kaçış noktanıza gider işlerinizi keyifli bir ortamda "relax mode on" durumunda tamamlarsınız.
Ve çürütüyorum çünkü; tatil, hayatın zorunlu yükümlülükleri sizi yorduğu an bazen sadece 'o an' durup kafa dağıtmak değildir. Fırsatınız varsa eğer, uzak da olsa sizin için en iyi terapi olacak yere gidebilmektir 'tatil'. Gideceksiniz, bırakacaksınız gereksiz düşüncelerinizi, alacaksınız başınızı, sadece yapmanız gereken işleri -endişe kısımlarını ayıklayarak- alarak gideceksiniz... Hele ki yaz gelmişse... Kuru sıcağı çorak araziyi bırakacaksınız ardınızda... Madem yaz gelmiş, çekeceksiniz o iyot kokusunu ciğerlerinize, alacaksınız güneşin D vitaminini teninizin her bir zerresine, atacaksınız kulacınızı denizin eşsiz maviliğinde... Yapacaksınız bunları... Tazeleyeceksiniz arada hayatın anlamını... Sadece iş, güç, ciddiyetten ibaret değil bu hayat, hatırlatacaksınız kendinize bunları bir yaz gecesi oturup bahçenizde dostlarınızla... Cırcır böceklerini dinleyeceksiniz gece boyu ardınızdaki şehrin trafiğini unutup , ışıldayan yıldızların altında...
Refresh yaptıysanız kendinizi, artık hazırsınız tamamlamaya kalan işlerinizi ve eklemeye birer yenisini. Çalışmayı haketttiniz çünkü, tıpkı daha önce de hakettiğiniz gibi tatili;))
Fotoğraf alıntıdır.