Yönetmen YÜKSEL AKSU ile İlgili Hiç Duymadıklarınız! @RÖPORTAJ

Yüksel Aksu'yu siz zamanında yönettiği Yasemin Yalçın'ın 'Yasemince'sinden, Berna Laçin'in başrolünü paylaştığı 'Bir Dilim Aşk' disizinden, bir diğer uzun soluklu dizilerden olan 'Yılan Hikayesi'nden,  zamanındaki bütün ödülleri toplamış 'Dondurmam Gaymak' isimli sinema filminden ve daha bilimum başarılı projelerinden zaten tanıyorsunuz.. Bense, onu yıllardır her Muğla'da akrabalarıma ziyarete gittiğimde; 'Yüksel geldi geçen hafta', 'Yüksel Yasemin Yalçın'ı getirdi Hatice Teyze'yle tanıştırmaya' veya 'Bizim Yüksel yeni bir film çekiyormuş, annesini oynatacakmış' laflarıyla tanıdım çok daha önceden... Zira, kendisi akrabam olur! =)



Ne var ki, kendisiyle yıllar yılı olsun bir kez buluşup tanışabilmeyi beceremedim.. En nihayetinde, kendisini geçtiğimiz haftalarda Ankara'da söyleşiye geldiği bir zaman yakalama fırsatı bulabildim. Diğer yapımcı kişilerle Balıkçı Köy Restoran'da buluştuğumuz bir keyif sofrası eşliğinde hem akraba zincirime bir halka daha eklemiş olmanın mutluluğunu, hem ailede başına buyruk olarak bayrak filamanın yalnızca bende olmadığının haklı gururunu, hem de bunca güzel projeye imza atmış olan birisiyle karşılıklı kadeh tokuşturabilmenin erdemini yaşamış oldum.


Bazı insanlarla konuşmaktan, aynı ortamı paylaşmaktan sıkılmaz; aksine feyz alırsınız ya hani kulağınıza çalınanlardan, işte öyle biri kendisi.. 'Daha anlatacaklarım çok, ondan dinleyeceklerim ise daha çok!' diyor, röportajıma geri dönüyorum. Başka hiçbir yerde görüp duyamayacağınız çok samimi cevaplarıyla, işte karşınızda sevilen yönetmen Yüksel Aksu!


G.G. Muğla'ya gittiğimde 'Yüksel Aksu' lafı ne zaman geçse, ortak noktası hep şu olurdu konuşmanın: "Yüksel hep 'yönetmen olmak istiyorum' derdi." Nedir bu işin aslı, çıkış noktası?
Y.A. Kuyruklu yalan… Hem de toplusal yalan… Bizim çocukluk ve gençliğimizde öyle bir meslek yoktu. Taşra açısından yani. Ama daha çocukluktan ve kendimi bildim bileli oyun, sahne, temaşa, seremoni vs ile ilgili her şeyin içinde olurdum, ilkokul-ortaokul müsamere sonrası tiyatro, resim, müzik edebiyat, siyaset hep hayatımda oldu. Akrabalarım muhtemelen herhangi bir sanat dalında iyi olabileceğimi düşündüler.. Günün sonunda hepsini yönetmenlikte toplamışlardır. Benim yönetmenlik fikrim tam olarak 22 yaşında, başka okullarda sürttükten sonra oluştu..

G.G. Yasemin Yalçın'ın uzun süre devam eden skeçlerinin toplandığı Yasemince'yi çektiniz... Karakterlerde esinlenilmiş kimseler oldu mu hiç? Sürahi Hanım'ın hep ortak akrabamız olan Hatice Teyze'den ilham alındığı söylenirdi, büyük çerçeveli kalın camlı gözlükleriyle mesela..=) Var mı bir doğruluk payı?
Y.A. Hayır, çünkü Sürahi Hanım tiplemesi geliştirilip ünlü olduktan sonra, neredeyse 10 yıl sonra, onlara yönetmen oldum. Sürahi Hanım patladığında ben henüz sinema öğrencisiydim. Ayrıca neneme huy olarak değil tip olarak benziyordu. Nenem çok iyi bir insan, aynı zamanda otacı, biraz da şaman karakterli biriydi. İnsanlara şifa ve iyilik dağıtırdı. Sen hatırlamazsın ama Ramazan Dayı'm (Kendisi babam olur) bilir; dedem de tüm havzanın ortopedisti gibi kırık çıkık işlerine bakardı. Sadece insanları değil, hayvanları da sağaltırdı. Sürahi Hanım'ın geline yaptığını nenemin gelinlere yaptığını sanmıyorum… Tabi gene de sen yaz tatiline gidince yengemlere bir sor… Ben ne desem yalan, sonuçta torun konuşuyor… Ama Yasemin ona misafir olduğunda çok mutlu olmuştu, aynı Sürahi Hanım diye çok sevmişti. Hala da onu sorar…


G.G. Şimdiye kadar 'En büyük başarım' veya 'En büyük hedefim' dediğiniz bir proje veya işbirliği oldu mu/var mı.. ?
Y.A.Çocukken dondurmacılığım iyiydi. Ustamdan daha iyi satardım. Sonra filmini yaptım o da iyi oldu. Sanırım benim hayatımdaki başarı dondurma temasının etrafında dönüyor..
En büyük hedef bir tane değil, binlerce hedefim var… Umarım 1000 yıl yaşarımmm! (Ben de en az o kadar yaşayıp görmek istiyorum!)

G.G. Özellikle son iki filminizde gördüğümüz Muğla'nın kültürü, şivesini kullanmanız, doğduğunuz, büyüdüğünüz yerlere olan şükran duygusu mu, yoksa yörenin esprili yanlarından fazla malzeme çıkması mı?
Y.A.Her ikisi de sayılır. Dünyanın en komik ve neşeli insanları benim bölgemde yaşıyor. Ya da bana öyle geliyor.. Memleketimi ve insanlarını çok seviyorum… Ayrıca o coğrafyada tarihsel olarak çok güçlü bir drama geleneği var.


G.G. TRT 1'de devam eden 'Leyla ile Mecnun' dizisini çekerkendi sanırım, bir ‘talkshow’da izlemiştim sizi. Çok keyifli ve esprili bir yanınız var, projelerinizde de hep bu yönde çalışmalar gördük.. Kamera arkasından önüne geçmeyi düşündünüz mü hiç, böyle bir teklif geldi mi?
Y.A. Çok teklif aldım ama pek ilgimi çekmedi.. Her sene TV programı veya film oyunculuğu teklifi alırım… 
Oyunculuk zor ve meşekkatli bir iş… Hele hele ezber yapmak zulüm.. Ama oyunculuk geçmişim var, profesyonel olarak uzun zaman oyunculuk yaptım…. Oyunculuktan çok anlatıcılığı seviyorum..

G.G. Yeni projeler var mı bizi bekleyen?
Y.A. Var hem de çok! Tembel bir Egeli olarak nasıl yetiştireceğim hepsini bilmiyorum… (Diyor ama ben Egeli'lere pek toz kondurma taraftarı olmadığım için, 'Olur mu hiç?! yaparsın, aslansın!!' dozunda bir yorum geçiriyorum içimden!)

G.G. Gökçen Gökyer Blog için özel birkaç cümle istesem?
Y.A. Sen özel kuzenlerden birisin. Babanın hayatımda özel bir yeri vardır. Yatılı lise ve üniversitedeyken İzmir'den Aydın’a bize bazen evci gelirdi… Babamın ilk tayini Aydın'a çıkmıştı ve Ramazan Dayı'ma çok takılırdı.. Çünkü,  babam  annemi kaçırırken ilk gören ve neneme ihbar eden kişi o... Film tadında hikaye. Annemle babam her ikisi de başkalarına sözlülerken birbirlerine aşık oluyorlar. Gönüllü  kaçma durumu organize ediliyor Nasuh Dayı'm da işin içinde. Tam kaçarlarken baban yani Ramazan Dayı'm hayıtların arasında olayı görüyor…! O sırada annem ailem utanmasın diye "ah! uh!" usulden imdat falan yapıyor ama tamamen usulden. Ve  Ramazan Dayı'm -yani senin baban- bağırarak nenemlere koşmaya başlıyor! Bizimkiler topuk dağ köyüne… Ben o adrenalinler mahsülüyüm muhtemelen. Benim hayatımda ontolojik yeri var… Bence bu hikayeyi sen de ondan dinle senaryoyu ortak yazalım...(Bu bir teklifse "Evet" diyorumYüksel Abi! =) )

İşte böyle samimi ve eğlenceli bir kişilik kendisi. Ben hala kamera önüne de uğramalı görüşündeyim. Siz ne dersiniz? ;)

PS. Yüksel Aksu'ya çook çok teşekkür ediyor, çook çok da öpüyorum! Ellerine sağlık!!

5 yorum: Leave Your Comments

  1. Gercekten samimi ve gercekci ve bir okadarda keyifliydi ;)))) tebrik ediyorum sizi ;) INCEIsler / Sengül

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim, ne güzel yorumlar..

    YanıtlaSil
  3. Vay arkadas babama bak sen :)

    YanıtlaSil
  4. esas benim babama bakın:)

    YanıtlaSil
  5. benim babam da fena değilmiş.ama annem de içtenmiş.:)

    YanıtlaSil

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı