Bu yazın nasıl geçtiğini sorsam mı diyorum kendime.
"Güzeldi bu yaz" olur genelde cümlem çünkü.
Yaz dediğin: "güzel zamanlar bütünü"dür benim lügatımda.
Soğuk kışın ağırlığı, biriken negatif enerjiler önce kızgın kumlara, ardından da serin sulara bırakılır,
Bünye tamamen güncellenir, kış sezonuna hazır olacak şekilde depo yeniden full'lenir.
Kışın kasvetli renkleri, yerini rengarenk'liğe ve şıkır şıkır'lığa bırakır.
Uzayan gündüzler tamamen farkındalıkla yaşanır, kısa geceler de yıldızlı gökyüzü eşliğinde, hoş sohbetlerle uzatılır icabında.
Kışın olduğu gibi ıssız değildir sokaklar, kalabalık olduğu için daha "güvenli"dir, rahat rahat çıkılabilir sonuçta.
Mevsim yaz olduğu için kıyafetler de seni özgür bırakır.
Hafiflersin tiril tiril giyinebildiğin için.
İnsanlar daha mutludur.
İşe gidilse bile genel olarak bir "tatil havası" yaşanır.
Siyasiler bile tatil yapar, haberlerde yalnızca suya atlayan çocukların yarattığı tehlike sinyallerine uyarılar yapılır.
Her akşam kadehini doldursan da, hepsi huzurdandır.
Meylere dalınsa, şişelerde balık olunsa da farkeden bir şey olmaz, zira leyla'yızdır.
Sofralarımıza ağdalı nağmeler kondursak da, aslında genelde pop kafasındayızdır.
O yüzden sorsam mı diyorum bu yaz nasıl geçti diye kendime.
Yine eller havaya, pop sound'larıyla mı kapattık sezonu acaba?
Yoksa, bu yaz hepsini "cover"ladık da,
Akustik mi yaptık tüm şarkıları...
Ha leyla?
0 comments:
Yorum Gönder