Umursamaktan vazgeçtiğin andasındır. Umursamaktan yorulmaktan da geçmişsindir artık. Zira, umursadıkların çok anlamsız bir hal almaya başlamıştır.. O kadar saçmadır ki artık hem varlıkları hem anlamları... Boş gelir artık her biri için kafa yormaların, zamanını harcamaların...
Anlamı olmadığı gibi yararları da yoktur.. Kalmamıştır hiç.. Hangi birine, ne derece takılacağını şaşırmışsındır artık.. Kendinden gitmeye başlamıştır işin en mühim yanı da..
Uğraşmak, didinmek hobin olmuştur o saatten sonra.. Geri dönüş gelmese de, işler yoluna girmemek için dirense de umursamazsın. Hatta tek umursamadığın konu bu olur ironik bir şekilde.
Zira, direnmeyi kimseden öğrenecek değilsindir.!
Gel gör ki, sıkılmışsındır artık tünelin ucunu görememekten. Tünelde bir yaşam fikri cazip gelmeye başlar gözüne birden.. "Madem çıkamayacağız, niye yolda zaman geçirelim ki boşuna" demeye başlarsın inceden..
Umurunda mıdır ki sonuçta artık?..
Hem evren değil mi zaten bir yerde organize eden? Senin vazgeçmeni bekliyordur belki yine.. "Umursamadan durumu kabullen, takılmana bak, o iş bende" diyordur belki de..
Bilemezsin. Bilemem ben de..
Ne var ki, yorulmuşsan eğer öyle ya da böyle, vazgeçersin.. Umursamaktan geçersin..
Çünkü bilirsin ki artık oraya gelmişsin..
Umursamaktan vazgeçtiğin yerdesin..
*Görsel: Jamie Beck ve Kevin Burg
0 comments:
Yorum Gönder