Hazır havalar ısınmaya başlamışken Ankara'da, yine çocukluğumdaki tatillerim gelmiş aklıma...
Tatilin yazın olması ile yazın tatil olmasının arasında bir farkın olmadığı İzmir günleri mesela...
Dalmışım gitmişim hayatın tatil kafasında geçtiği yaz akşamlarına...
Güne hangi tempoyla başlarsan başla, bilirdin eve döndüğünde bahçende oturacağını yıldızların altında, atabileceğini kendini en geç hafta sonu serin sulara...
Belki ortamını sevmemişsindir çevrenin ama kendi çevreni buraya getireceğini düşleyerek yaşamışsındır anılarında, en çok hayalinde var olanlar mutlu etmiştir seni orada keza...
Belki de bu yüzden o günleri mutlu hatırlarsın ardından yalnızca, sen mutluluğu kendi içinde yarattıktan sonra sonuçta...
Sonra yıllar geçer, oradan uzaklarda tutunmaya çalışırsın hayata...
Kendine yer açmaya çalışırsın yaşam halkaları arasında...
Bir yandan anlamını ararsın var olmanın.. Kime ne yararın olduğunu keşfetmişsindir bir şekilde ama kendine olan faydanı belirleme çabasındasındır hala...
Bulunduğun yerin yaz olması da bir muammadır kafanda, çoğu sorgulamalarının cevapsız kalmasıyla aynı zamanda...
Orada yaz mevsimini hissederek teselli bulsan da, yazın hakkının verilmediği huzursuzluğundasındır detayda...
Yine de,
Eskiye baksan da arada, an itibariyle sahip oldukların bedeldir bir çok anına...
Memnun olmadığın işlerle uğraşsan da hala, hiç istemediklerine muhtaç olmaman keyiftir esasında...
Gelecek için çok soru işaretin olsa da, "çok da tın"dır anda kaldığında...
İşte bu sebeplerle,
Umursamasan aslında, takıntıların; takıldığın birçok konu olsa da, ...
Kafan rahat olsa yalnızca...
En azından bir iki küçük vaatlerinin garantisi olsa da, anın tadını çıkarsan doyasıya...
Yaz olduğu için, nerede olursan ol, için rahat olarak tadına varsan kana kana...
Kafan net, cevapların net, huzurun net olsa toplamında...
ve
karanlıkta kaldığında gök yüzünün parıltılarına odaklanarak, korkmasan hiç bulunduğun noktada...
Sadece "Happy" kafasında olsan...
Mutlu olsak yalnızca...
0 comments:
Yorum Gönder