"Berlin'de Görmeden Dönmeyin" Listesi @AVRUPA GÜNCESİ

Şu kadar zamandır, hala gittiğim de yazamadığım yerler var sırada bekleyen... Bir kısmına konu daha önce geldi, kimisi daha günceldi, kimisini yazmak ayrı keyifti... Kimisini de hep erteledim yazmak için. Erteledim, çünkü yazmaya başlarsam bitmeyeceğine inandım hem kentin tarihini, hem de geçmişten bugüne getirdiklerini... Berlin de o ertelediklerimde başı çekti hep. Hem bir "hangi birini yazayım?"dı benim için, hem de "tarihinin izlerini nasıl anlatsam?" kaygısı vardı.

Ne var ki, zaman geçiyor ve paylaşılacak çok şeye bakıldığında "hiç bir şey anlatmamaktansa, az biraz ucundan tutmak iyidir" diyerek ikna ettim kendimi en nihayetinde.

Bu yüzden, sizlere her bir köşesini, her bir tarihini detaylı anlatmaktansa, nereleri bilmeli, neleri görmeden dönmemeli listesi hazırladım Berlin seyahatiniz öncesi.

- Brandenburg Kapısı (Brandenburger Tor) 

Berlin'in en belirgin simgesi diye düşünüyorum. 1700'lerin sonunda inşa edildikten sonra çeşitli maceralar atlatan kapı, şu an olması gereken yerde ziyaret ediliyor. Ziyaret dediğime bakmayın, yolda karşınıza çıkacaktır. Özel girişe, ücrete tabii olmadığı için şanslıyız.

- Televizyon Kulesi (Fernsehturm)

Burasını görmek için de pek bir çaba sarfetmenize gerek yok, zira şehrin birçok yerinden rahatça görülebiliyor. 1960'larda kentin simgesi olması amaçlanarak inşa edilmiş, başarmışlar gibi görünüyor.

   

- Madame Tussauds

Yani bir "must" değil ama başka yerde gitmediyseniz "hiç görmedim" dememek için, eğlenme kafasıyla gidilebilir. Ben eğlenmiştim şahsen, ama o paraya değer miydi yine de bilemiyorum.

 

- Berlin Yahudi Müzesi (Jüdisches Museum Berlin) 

Burayı bir görmeden dönmeyin derim. En azından biraz mimarinin varlığından haberdar olmak için görmek lazım bu tarz binaları.  Daniel Libeskind tarafından inşa edilmiş post-modern bu yapının içerisinde sergilenenler de, yine bilgi değerleri haricinde "sergilenme teknikleri" bakımından incelenmeli diye düşünüyorum.

   ,

 

- Reichstag (Almanya Parlamentosu)

Ziyaret için en az bir gün öncesinden randevu almanız gerekiyor. İçerisini merak edenler için bilgi olsun. Bize dışarıdan bakmak kafi gelmişti.

- Checkpoint Charlie

Berlin'i tarihi ile anlamak istiyorsanız ve burayı görmezseniz içinizde kalır gibi hissediyorum. Çok bir olayı yok yine de, yol boyunca inceleyeceğiniz bilgiler bulunuyor kapı haricinde. Bir de bunu geyiğe bağlamış kostümlü amca ve teyzeler duruyor kapıda para karşılığında fotoğraf çekilmeniz için.

- Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı (Denkmal für die Ermordeten Juden Europas) 

Eğimli ve farklı yüksekliklerde inşa edilmiş bu anıtın anlamına uygun olarak biz gezemedik açıkçası. Bu konuda hala bir huzursuzluk yaşamıyor değilim.

- Berlin Duvarı (Berliner Mauer)

Burası da sembolik olarak Berlin Duvarı'ndan kalmış bir bölüm. Karşısında birkaç katlı bir müze bulunuyor, üst kısmında da  metal konstrüksiyondan yapılmış bir teras mevcut. Burada tarihi bilgileri inceledikten sonra en üst kattan duvara genel bir bakış atabilmektesiniz.

,

 

Kalan binaları ve Almanya'nın kendine has dokusunu caddeler boyu gezerek inceledik biz. Seçim bu konuda sizin, mutlaka içleri de görmeye değerdir tabi, tartışmaya açmıyorum. =)

  

  

Berlin Cathedral

Alexanderplatz'da yemek yemek de bir olmazsa olmaz gibi bir şey. Burası her yerin merkezi gibi, anlamadım pek olayını. 

 

Bunun haricinde, merkezden geçen nehrin kıyısında ve diğer birçok yerde göreceğiniz geniiş çimlere uzanarak mola vermelisiniz siz de, yine "bizim oralarda pek olmaz" düşüncesiyle.

 

Alte Nationalgalerie