Kültür-sanat etkinliklerini takip etme sevdamı biliyorsunuz malum... En nihayetinde, sürekli peşinden koştuğum CerModern etkinlikleri gibi, çoğu etkinlikleri birinci elden duymanın huzurunu yaşar oldum.
Bunların bir yenisi de Gökçen Gökyer Blog'un yeni röportaj konuğu olarak belirdi kültür-sanat köşesinde. Türkiye'nin ilk Aşık Veysel Müzikali'nin ve kısa filminin yönetmeni, Sert Ünsüzler Prodüksiyon'un kurucusu, aynı zamanda da şiir yazarı Sevgili Numan Çakır, birçok televizyon programı ve gazetelere vermiş olduğu röportajlarının bir yenisini Gökçen Gökyer Blog ile paylaşmak istemiş.
Yazdığı, yönettiği ve aynı zamanda Aşık Veysel'in torunu Nazender Süzer'in danışmanlık ettiği Aşık Veysel Müzikali, hazırlandıkları yeni turne programı ve hikayesi üzerine Sevgili Numan Çakır, Gökçen Gökyer Blog'da, bizlerle...
N.Ç. Aslında popüler kültürden sıkılmakla başladı her şey.
Herkes günlük yaşıyor, günlük müzikler dinliyor, günlük okuyordu. Benim bam
telime bu süreçte Aşık Veysel dokundu. O günlük değildi ve hayatım boyunca
içimde taşıyabileceğim bir isimdi. Bizimki biraz gönül borcu.
G.G. Çok seveni olan kişilerin geçmişini anlatmak risklidir, eleştirel gözlemi arttırır. Bu riski göze aldığınızı düşündünüz mü başında, yoksa yeterli donanıma sahip olduğunuza emin miydiniz, zira Aşık Veysel'in torunu Nazender Süzer'in danışmanlığındaydınız..?
N.Ç. Benim en büyük avantajım Aşık Veysel’in torunu ile müzikali
paralel yürütmem. O olmasa bu kadar donanıma sahip olamazdım. Tabi en başta ve
her şeyden önce okumak ve izlemek gelir. Onu okudukça daha donanımlı oldum.
İzledikçe okuduğumu gözümün önüne koydum. O hayatı boyunca hiç okumadı ama O’nu
okumadan anlamak çok zor.
Böyle isimler her zaman risk olmuştur. Fakat projenize
inanıyorsanız ve her şeyden önce kalbiniz bu projeye başladığınızda ter temizse
hiçbir şeyden korkmaya gerek yok. İnsanların eleştirileri her zaman olacak.
Önemli olan bu eleştirilere nasıl bakabildiğinizdir. Her eleştiriyi hakaret
olarak sayarsanız zaten iş yapma imkanınız mümkün değil. Anlayan anlamayan
herkesten eleştiri almak mecburiyetindesiniz. Çünkü herkesin dünyası bambaşka
ve başka başka gözlerle görüyor.
G.G. Sert Ünsüzler isimli prodüksiyon şirketinin kurucususunuz.
İlk projeniz miydi Aşık Veysel müzikali, başka projeleriniz de oldu mu?
N.Ç. Evet ilk ve en büyük projemiz Aşık Veysel Müzikali’ydi. Biz
prodüksiyon olarak popüler kültürden uzak durmaya çalışıyoruz. Ama ne kadar
uzak dursak da o bir yerden bulup sizi yakalıyor. Ama biz elimizden geldiğince
kendi kültürümüzden olanla yolumuza devam etmek istiyoruz. Aşık Veysel
Müzikali’nden sonra Aşık Veysel ile ilgili Türkiye’de ilk kısa filmi de biz
çektik. Adı ‘’Çiçeğin Beyi’’ Şimdi 10 Kasım’a Atatürk ile ilgili bir proje
hazırlıyoruz. Umarım onda da Aşık Veysel Müzikali kadar başarılı oluruz.
G.G. Aynı zamanda şiir yazmaktasınız. Aşık Veysel'i bu kadar
araştırmış, kendisine hayatında yer açmış birisi olarak, şiirlerinizde de
etkisini görüyor musunuz?
N.Ç. Görmüyorum. Aşık Veysel halk şiiri yazıyor. O’nun gözü
bambaşka. O birleştirici bir isim. Şiirlerinde de genelde bunu görüyoruz zaten.
Ama bana sorarsanız 20. Yüzyıl’ın en büyük şairlerinden biridir. O’nun
şiirlerinin sadece hayatımda etkisi oldu. Benim etkilendiğim kişiler Cahit
Zarifoğlu, Cemal Süreya, Didem Madak gibi isimlerdir.
G.G. Aşık Veysel Müzikali turneye hazırlanıyor sanıyorum?
Tarihler, şehirler belli mi?
N.Ç. 2014 yılının kış ve bahar aylarında Sivas ve İstanbul’a
turneler yaptık. Şimdi önümüzdeki sezon Türkiye turnesi düşünüyoruz. Daha belli
değil. www.sertunsuzler.com'dan takip edebilirler.
G.G. Gökçen Gökyer Blog takipçilerine iletmek istedikleriniz..?
N.Ç. Blog takip etmek kitap okumaya benzer. Yararlıdır. Hepinize
sanatlı inançlı hayat diliyorum.
Kendisine teşekkür ediyor, müzikali bir an önce izleyebilmeyi diliyorum...
Çok Sevgiler...
GÖKÇEN
GÖKYER BLOG
0 comments:
Yorum Gönder