Doğum Günü Kızı!

Bir hayata neyi ne kadar sığdırabilmeli insan?

Peki,  ne kapsamda, ne hissiyatta, ne bağlamda?

Yaşam amacı uğrunda mı devam etmeli hayata, yoksa yaşarken bir amaç mı bulmalı uğrunda?

Minimalist, aza karar mı yaşamalı aslında, yoksa bir adım sonra neyi başarabileceğini mi merak etmeli heyecanla?

Yenilgilerden sonra yılmayı mı tercih etmeli, yoksa bu şekilde de olsa yeni bir ders aldığını öğrenerek kamçılanmalı mı aslında?

Bildikleriyle yetinmeli mi az da olsa, yoksa daha çok neyi öğrenebilirim merakında mı olmalı arka planda?

Hayatında aşk olsun yeter midir duygusal anlamda, yoksa "o kişi" olduğunda mı anlamlanmalı yalnızca?

Varoluş bilincini sorgulamadan, insanlığın gerektirdiklerini mi uygulamalı kendi başına, yoksa her bireyden bir şeyler öğrenme telaşında, gözlem mi yapmalı hayatı boyunca?

İyilik çıkarlarıyla mı geçinip gitmeli hayatta, yoksa faydasının dokunacağı her düşünceye değme çabasında mı olmalıdır dahasında?


Olgunluk çağına ne zaman gelmeli insan?

Yaşamda belli bir yaşa mı vardığında , yoksa yaşamda belli aşama kat edebildikten mi sonra?


Vatandaş olmanın gerektirdiklerini ne doğrultuda kavramalı insan?

Yasaların anlattığı kadarıyla mı , yoksa dünya görüşünde kalarak, biraz da kendi aklını ve vicdanını referans alarak mı icabında?


Hakkını nasıl aramalı insan?

Oturduğu yerden "karma"nın gücüne bırakarak mı, yoksa biraz da taşın altına elini mi koyarak ?


Başkalarıyla ne derece kıyaslamalı kendini insan?

"Keşke ben de"lerle mi, yoksa "demek ki ben de"lerle mi aslında?


Hayatta neye göre keyif almalı insan?

Geleceği düşleyerek mi, yoksa hikayenin her bir satırına odaklanarak ve anda mı kalarak?...


Vesaire, vesaire, vesaire...


Ben yeni yaşıma, birçok farkındalıkla geldim.

Anın tadını çıkarmayı da en çok bu yüzden sevdim.


Herkesin birçok farkındalığa, en büyük mutluluklarla varabilmesi,

Nice yaşlarımıza nice mutlulukla farkındalık getirebilmemiz dileğiyle...


Herkese, her şey için teşekkür ederim.



Şatolarıyla ve şaşırtıcı güzelliğiyle Orta Çağ’ın izlerine yolculuk: Transilvanya @UPLIFERS

Hafta sonu geldiğine göre gezmeye çıkabiliriz.

Bu hafta Romanya'dayız.

Drakula'ya el öpmeye gidiyor, Transilvanya'da "Şato Gezmesi" yapıyoruz.

Mis gibi dağ havası alarak hem de.

Haydi tık tık!




Farklı Tost Tarifleri_2 @MUTFAK

Farklı tost tarifleri postunu hatırlayan vardır. Lakin bir takım sorunları olduğu için en talep gören postlardan olduğu kadar en şikayet alan post aynı zamanda. Zira görseller herkeste açılmıyormuş.

Kimseyi mağdur bırakmamak adına yeni bir "Farklı Tost Tarifleri" postu hazırladım hepimiz için.

Hem son dakika misafirlerine "hazırlıksız yakalanmamak için (!)" hem de sıra dışı tatlara açık olan herkes için.

Afiyet olsun.






















Milestone_16.11.2016

Bugün herkese benden çay! 

Zira ikinci kez halayım. =)

Hala olmak pek güzel şey. 
Anne olmak kadar sorumluluk stresin yok mesela. "Karnı mı aç, gece ağlayarak mı?" uyandı kısmının sorumluluğunu üstlenen, her ne kadar düşünsen de,  annesi, babası oluyor. 

Sana yalnızca sevmenin tadını çıkarmak ve birlikte oyunlar oynamak kalıyor.

Bu keyfime yenisi katıldı.

Ailenin yeni üyesi Tunay Bebek de artık aramızda!

Hep birlikte nice güzel yaşlara...

Hoş geldin.^^





Hediyeniz Hazır!



Turuncu kasayla indirime renk geldi!

Yeni yıl öncesi hediye seçeneklerine bakarken önce ne alabileceğini düşünürsünüz, sonra da nereden alacağınızı… Her aklınıza gelen seçeneği de her mağazada bulmak pek mümkün olamayabiliyor malum. İş böyle zor olunca da, yeni neslin trend seçimi online alışverişe yöneliyoruz.

Yine de online sitelerde bulunan online mağazalarda ürün kategorileri belirli gruplar halinde toplanıyor. Bu yüzden mağaza mağaza gezmenin yanı sıra, online siteler arasında da turlamak gerekiyor ki fikir alabilelim. Bir de hediye almamız gereken çevremiz genişse vay halimize!

Tam da bu noktada arayışı olanlar için bir seçenek var tam karşınızda. Turuncukasa!

İçerisinde envai çeşit kategori mevcut. Anne ve bebek ürünlerinden kozmetik ürünlere kadar birçok çeşit barındırmakta yelpazesinde.

Kozmetik diyerek geçtim ama bunun içinde ayrı ayrı birçok kategori bulunmakta: Cilt bakımı, saç bakımı, el ayak ve tırnak bakımları, makyaj, vücut bakımı diye alt başlıklar halinde ürünleri gözden geçirmeniz mümkün…

Bunun yanı sıra, Kargo bedava ürünler, TruncuPlus, Outlet ürünler, hediye setleri, Promosyonlar gibi daha bütçeye ve pratik çözümlere yönelik kategoriler de mevcut.

Sağlık için bile kategoriler yapmışlar: sağlık ürünleri, medikal ürünler, sporcu ürünleri, güneş ürünleri olarak nokta atışlı alışverişler yapabilmeniz mümkün.

Rutin alışveriş tercihlerine alternatif bakış açıları sunmuş açıkçası.

Tabi konuya yeni yıl diye girince yeni yıl hediye fikirleri olarak devam ettiysem de, ihtiyaçlarınız doğrultusunda her an her zamanlık bir alışveriş sitesi olarak elinizin altında tutmakta fayda var.

“Önce kendim”, “canım kendim” temalı alışverişleriniz için de oldukça makul hatta. Ne de olsa bakımlı olmayı en çok “en sevdiğimiz kendimiz”den başlamak gerekir neticesinde!

Bu yüzden bence ilk önce cilt bakımından başlayarak kışın artan ivmeyle soğuyan havaya önlem alarak “bebeksi” cildimizi korumamız lazım.

Kendinizi şımartma çözümlerine de artı 1 diyerek konuyu noktalıyorum.


Keyifli alışverişler için Tıklayınız!



İtalyan Mutfağı @UPLIFERS

Bu hafta sonu soğuğu evde "İtalyan Lezzetleri"yle ısıtıyoruz.

Akdeniz'in ılıman havasıyla, sofralarımıza Akdeniz lezzetlerini getiriyoruz.

Bu lezzetli yazı için n'apmamız gerekiyordu, artık biliyorsunuz.




Dua

İnsanoğlu, uzay vatandaşlığının yanında şimdi de tek gezegenli bir medeniyetten çok gezegenli bir uygarlığa dönüşmek üzere, Mars'ta hayat kurma planlarındaymış.

Gerçekten "İnsan bazen hayret ediyor"!

Düşünüyorum da, insanoğlunun meziyetleri bir Tanrı olmasa da  hiç fena değil aslında.

İçinizden "tövbe estağfurullah" sesleri yükseliyor, değil mi? Haddime değil. Katılıyorum ve destekliyorum. 

Ama bir düşünün.

Doğayı, evreni, tüm besin zincirini, canlıların mekanizmasını, işleyişini...

Her şey ince ince detaylandırılmış, her yaratılan bir şekilde evrende yerini almış. 

Örneğin, Tanrı gezegenleri yaratmış, insanoğlu ülkeleri...

Tanrı besin zincirini yaratmış, insanoğlu fabrikalarda seri üretimi...

Tanrı canlıların organlarının kusursuz işleyişini ve her organın ya da bitki yapıtaşlarının birbiri ile etkileşimini kurgulamış, insanoğluysa ekonomiyi, en ince ayrıntısıyla insanoğlunun geçimini sağlayacak istihdam birimlerini...

Canlıların mekanizması bozulduğunda hastalık oluşuyorken, insanoğlunun ekonomisi bozulduğunda savaş çıkıyor.

Tanrı kurallarını kutsal kitaplara aktarırken, insanoğlu anayasalarda tanımlıyor.

Her dinin kendi kuralları olurken, her ülke kendi kanunlarını yazıyor. 

Tanrı inanışında adalet bilinci "öbür dünya" olarak ifade edilirken, insanoğlu hukuk ile "mahkeme"de çözüm üretiyor.

Ceza anlayışı bir yerde "cehennem" iken, insanoğlu suçluları "cezaevi"nde ıslah ediyor.

Tanrı, iş bölümünü melekleri ve diğerleri üzerinde yaparken, insanoğlu yönetim hiyerarşisi oluşturuyor.

Yine de Tanrı herkesi seviyor. En azından öyle olduğuna inanıyoruz. İnsanoğluysa kin, nefret ve hırsla doluyor. Kolay kolay sevemiyoruz.

İnsanoğlu, en zorlarını kendince belki beceriyor da, en kolay yerlerden sınıfta kalıyor.

Ne kadar üstün varlıklar olduğumuzu hatırlasak, biraz da hoşgörü ve iyi niyet sağlayabilir miyiz acaba?

Biraz da insanoğlu "cennet"lerimize yoğunlaşsak, hayatı daha huzurlu kılabilir miyiz ya da?

Amin.

GÖKÇEN GÖKYER BLOG 5 Yaşında!

Gündemler o kadar yoğun ki, kendi gündemlerimi unutur oldum.

Başkasının kararlarının, başkasının kurallarının hayatlarımıza müdahalesiyle, kendi varoluşumuzun bilincini de unutur oldum.

O kadar ki, bugün Gökçen Gökyer Blog yeni yaşına girmiş, ayın kaçı olduğunu bile çoktan unutmuşum!

GÖKÇEN GÖKYER BLOG, bugün 5 Yaşında!

Tam 5 yıldır, Gökçen Gökyer Blog sayesinde farklı bağlar kuruyor, farklı fikirler paylaşıyoruz.

Nice ünlü ismi ağırladı, nice ülkeler gezdi, nice fikirler paylaştı...

Trendleri irdeledi, yeni yemek tarifleri keşfetti, kültür-sanat haberlerini derledi...

Bazen dedikodu bile yaptı!

Ama her seferinde tek bir kaygısı oldu, o da nitelikli içerik sağlamak.

Nitelik bulamadığı her konuyu irdeledi, sorguladı, eleştirdi, 

Nitelik bulduğu her konuyu paylaştı, dikkat çekti, örnek gösterdi...

Populist kültür ışığında, kolay emeklerin ön planda olduğu bir toplumda, seçici ve müdavim takipçilere sahip olmak en kıymetlisi.

Emeğe kıymet veren, doğrunun ve yanlışın ne olduğunu sorgulayabilen bir toplumda, çok daha fazla düşünceye değebilmek dileğiyle...

Çok Sevgiler!



Hamburg ayaklarımın altında: Skyline Bar 20Up @UPLIFERS

Bu hafta sonu sizi akşam bir şeyler içmeye çıkarıyorum.

Avrupa'nın ikinci büyük limanı; Hamburg'un Elbe Nehri kıyısını şık bir çatı katından seyre dalıyoruz.

Kadehlerimizi yudumlarken. ;)

Buyurun hemen gidelim: Tık Tık.


-Miş, -Muş Köşesi _ Bölüm 2

İlk bölümü hatırlayanlar vardır. (Bknz. -Miş, -Muş Köşesi_ Bölüm 1)

Gündemin ardındaki güncel hayatta neler oluyor neler bitiyor, kısa kısa değiniyorum yine bu postta. Kültür-sanat birikimlerimizi beslemek, insani yanlarımızı sağlıklı tutabilmek adına sizleri azıcık dedikoduya çağırıyorum. (!)
  • Yeni bir meteor yağmuru geliyormuş: Tauridis!
12 Kasım'a kadar sürecek meteor yağmurunu en yoğun 5-12 Kasım tarihleri arasında ve gece yarısından sonra doğu yönünde görebilirmişiz. Durum ile ilgili görüşlerim malum, hatırlamak için buyurun buraya TIKlayabilirsiniz.


  •  Iphone 8 spoiler'ları 
OLED ekran ve kablosuz şarj işlerine giriştikleri iddialar arasındaymış. Almasam da, kullanmasam da, kapitalist düşünceler karşısında bunalsam da, teknolojinin bir şekilde hızla gelişiyor olması, uzay çağının en azından bu boyutuyla ilgilenen çoğunluğun olması beni mutlu ediyor.



  • Van Gogh aslında kulağını kıskançlıktan kesmiş!
"Magazin her daim Magazin" demişler ve yeni bir iddia atmışlar, azizim. Vincent Van Gogh'un kulağını aslında abisi Thomas'ın nişan haberini aldıktan sonra kıskançlıktan kesmiş olabileceği iddia edilmiş bir sanat tarihçisi tarafından. Zira, Van Gogh eserlerini abisinden aldığı maddi destek ile gerçekleştiriyormuş. Bu durum da maddi kaynak kesintisi ve yalnızlık kaygısı oluşturmuş olabilirmiş. Al sana dedikodu!

  • Dağınıklık Yaratıcılığı simgeliyormuş.
Yaşasın dağınık olmanın savunulabilecek bir şey olması! Neymiş efendim: "Temiz ve düzenli bir masada çalışmak sağlıklı yemeyi, cömertliği ve daha gelenekçi yaklaşımı simgeliyor. Dağınık masalar ise yaratıcı düşünce ve yeni fikirlere yatkınlıkla bağdaştırılıyor."muş. Al işte. Buna ne diyeceksiniz bakalım?


  • 29 Ekim Cadılar Bayramı (!)
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ünlüler tarafından Cadılar Bayramı Partisi olarak coşkuyla kutlandı!
Buna başka alt bir yorum yazmayı reddediyorum.

cadılar bayramı tumblr ile ilgili görsel sonucu

  • Bob Dylan Nobel sessizliğini bozmuş
Nobel Ödülü'ne layık görüldüğü açıklanan Bob Dylan'ın cool takılması ve tüm aramaları cevapsız bırakması sonucu arayıştan vazgeçiliyordu ki, Bob Dylan'dan sinyal gelmiş. Çıkan son kitabı için "Nobel Ödüllü Yazar" ibaresini ekletmesi ve İngiliz gazetesi The Daily Telegraph'a fırsatı olursa törene katılabileceğini söylemesi kafaları karıştırmış. Bir şeyi ya kabul edersin ya da etmezsin arkadaşım. Bu neyin duruşu anlamadım.



More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı