Yemek Molaları @GOKCHEN HOUSE LOUNGE CAFE

Gokchen House Lounge Cafe'de kahve sohbetleri, happy hours vakitlerinin yanı sıra, yemek molalarında da bir hayli keyifli ortamlara nail olunmakta. 

Her an, her şekilde sofra kurulabilecek bir ambiansa sahip olan bu mekanda, şık sofraların kurulma amacı, en az "sunum önemlidir" anlayışı kadar, kişisel göze hitap etmesi özeninini taşımasıdır.

İster kahvaltı, ister küçük kaçamak, isterse birer şarap açmak için kurulan sofralardan birkaç instagram görüntüsü...

Yılbaşı sofralarınıza da şevk versin, keyifle, keyifli kişilerle oturacağınız sofralara neşe getirsin dileğiyle..

Mutlu yıllar!

Yeni yılda hem her şeyden haberiniz olsun hem de moda ve yeni keşifler sizden sorulsun!

Haberleri takip etmek için kullanılabilecek en iyi uygulama Hürriyet E-gazete olsa gerek. Hem basılı gazete okuma keyfini yaşarken, hem de güncel haberlere ulaşabilme imkanı sunuyor. 

Uygulamanın son güncellemeleri ile de; hava durumuna, burcuma, finans haberlerine ve sinema rehberine ulaşabiliyorum. Hürriyet E-Gazete'nin en güzel yanı da (sona sakladım) bir sonraki günün haberlerini 00:00'da alınıyor olması. 

Şimdi de sizi Hürriyet E-gazete'nin yılbaşı paketi ile tanıştırmak istiyorum. Bu pakette Hürriyet E-Gazete'nin yanı sıra, Elle ve Atlas dergilerinin dijital kopyası var :) 


Haberleri ve gündemi hem gazete okuma keyfini yaşayarak takip etmek isteyenler, hem de ben gazetemi okurken bir yandan da falıma da bakarım, filmlerden de haberim olur diyenler yılbaşı paketini kaçırmasın derim! Hem de kısa bir süre için sunulan bu paketi alıp, gazete keyfini sürerken modayı Elle ile takip de edebilir, Atlas okuyarak da farklı keşifler yaşayabilirsiniz. 

Yeni yılda sevdiklerine sevdiğin şeyleri hediye etmek de adettendir. Siz de arkadaşlarınıza ve gazetesiz olmaz diyen aile üyelerinize 6 aylık veya 1 yıllık versiyonları olan Hürriyet E-Gazete paketlerinden birini hediye edebilirsiniz. Her gün kullandıkça sizi hatırlasınlar:)

Daha ayrıntılı bilgi almak için sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Happy Hours @GOKCHEN HOUSE LOUNGE CAFE @GOKCHEN'in SPESİYALİ

Bu sene yılbaşı hazırlıklarına blogda giremedim henüz diye sizlere yılbaşında misafirlerinize sunabileceğiniz bir şişe rom ile hazırlanabilecek 3 farklı kokteyl sunuyorum: 
Pina Colada, Cuba Libre ve Gokchen'in Spesiyali Portakallı Rom.

Gokchen House Lounge Cafe'nin sunumları ile kokteyl tariflerine başlıyorum:

Gokchen'in Spesiyali Portakallı Rom
Malzemeler
Rom
Portakal suyu
Portakal dilimleri

Hazırlanışı
Alkol oranı size kalmış. Kafanızın ne derece güzel olmasını isterseniz o kadar alkol miktarını arttırabilirsiniz. Benim oranlarım genelde 1/3 alkol, 1/3 portakal suyu. Karışımın içine portakal dilimleri ile sunuma hazır hale getirebilirsiniz.


Pina Colada
Malzemeler
Hindistan cevizi suyu
Ananas suyu
Rom

Hazırlanışı
Hindistan cevizi suyu ile ananas suyunu birbirine yakın oranda karıştırarak yine 3'te 1 oranında alkol ilavesi ile kokteylinizi hazır hale getirebilirsiniz.





Cuba Libre
Malzemeler
Kola
Rom
Limon/Portakal dilimleri

Hazırlanışı
Bu içkiye Almanya'da alışmıştım. Her partide ya bira ya da cuba libre satılırdı. Bu yüzden yeri ayrıdır benim için. Acılık miktarını azaltmak adına kolayı rom ile karıştırdıktan sonra içine limon veya portakal dilimleri ilave etmenizi öneririm. Hoş bir aroma kattığı bir gerçek.


Afiyet olsun,
Cheers!

Yılbaşına Fransız Girin! #Macaron @MUTFAK

Yine bir "biz bunu evde yaparız" iddiası akabiyle karşınızdayım! 

Evde milyon kere denediğimiz makaronların bu sefer gerçeğini tutturma mertebesine eriştik sanırım. Baklava yapmaktan -meşakkatli olmasa da kurallı olduğu için- çok daha zor olduğu kanısındayım.!

Size tavsiyem, bu tarif satırlarını okuduktan sonra yapmadan önce mutlaka diğer 179072 tarifi ve püf noktalarını daha okuyun. Zira, unutulmuş veya atlanmış her bir püf nokta, hazin son demektir. Benden söylemesi. ;)


Malzemeler

75 gram yumurta akı (1-2 gün buzdolabında, en az 3 saat de oda sıcaklığında beklemeli)
75 gram toz badem
150 gram pudra şekeri (mümkünse katkısız)
30 gram normal toz şeker
10 gram şekersiz kakao
1 fiske tuz
1 çay kaşığı gıda boyası

Ganaj Kreması İçin:
100 gr bitçikolata
100 gram krema

Hazırlanışı
Öncelikle söylemeliyim ki, biz malzemeleri kaşık ölçeğine çevirerek yaklaşık miktarları kullandık -ki bu da çok riskli bir karar. 


Bademi toz haliyle bulmak biraz zor olduğu için biz blender ile toz hale getirdik. 
Toz badem ile pudra şekerini de birkaç kere elekten geçirerek havalandır- ki bu da önemli bir nokta. Yumurta aklarını bir fiske tuz ile köpürterek bıçakla kesilebilir kıvama gelene dek çırpıyoruz, sonlara doğru gıda boyasını ekleyerek çırpma işlemini tamamlıyoruz. Daha sonra içine şeker ve badem tozlarını ilave edip spatula ile dikkatlice karıştıyoruz. Burada köpüğün sönmemesi hayati!
Yağlı kağıt yerleştirdiğimiz tepsiye karışımı kaşığın ucuyla bırakarak küçük yuvarlak şekiller oluşturuyoruz. Krema sıkma torbası yardımı da alınabilir ama biz o riske girmedik. 
Tepsiyi doldurduktan sonra, tezgaha bir iki kez vurarak kalan havayı atıyoruz ve yaklaşık yarım saat oda sıcaklığında dinlendiriyoruz. Önceden ısıtılmış fırında, 160 derecede yaklaşık 15 dakika pişiriyoruz ve bu süre boyunca fırın kapağını kesinlikle açmıyoruz. 
Ganaj için, ocakta içine bitter çikolata eklediğimiz kremayı pişiriyoruz ve daha sonra soğumaya bırakıyoruz.
Pişen makaronlar soğuduktan sonra her iki yuvarlak arasına ganaj krema koyarak kapatıyoruz ve tam kıvamına gelmesi için bir gün sonra servise açıyoruz.

Bon appétit! =)


Hafta Sonu Meselesi

Hafta sonlarını iple çekersin ya hani...

Tüm yoğun haftanın sonuç bölümünü yazmak hevesindesindir...

O yüzden de çok önemsirsin gelmesini..

Programlarını ayarlama sebebin, hafta sonunu layığıyla tamamlayabilme isteğindendir...

En keyiflisi de, tamamen dolu program içinde geçirsen dahi, içinde huzuru barındırabilmesidir...

"İyi ki" şeklinde geçirdiğin sürece, dinlenme sebebindir..

Sevdiklerinle olmaktır ya bazen işin asıl özeti...

Hep birlikte yeni yerler keşfetmek istemen için yeterlidir..

Keşiflerinde bile hiçbir yere yetişmen gerekmiyormuş gibi anda kalabilmendir hafta sonu meselesi..

Tadını çıkarabildiğin sürece yorulmana bedeldir..

Keyifli sofralara, keyifli muhabbetleri konu edebilmendir..

Hakkını verdiğin sürece, yorulmak da güzeldir...


Kent Dediğin @Yaşayan Kentler Yazı Dizisi - Bölüm 4

Kent dediğin; yalnızca evinin, işinin olduğu, çevrenin bulunduğu yer değildir.

Kent dediğin; aslında senin yaşadığın yerin kendisidir. Keza, kent de senin evindir.

Sıkıldığında odana girdiğin gibi, sokağa da çıkıp dolaşabildiğin ve kendini evinde hissettiğin yerdir.

Hava almak için açtığın pencerendir..

Sokaklarında dolaştığında, kıyısına varabildiğindir...

Sahilinde, en az senin kadar evi olarak hissedenlerle kaynaşabilmendir.

Şehrin ışıklarının, yürüdüğün ve gitmek istediğin her yeri aydınlatabilmesidir...

Kafa dağıtmaların için en ideal köşelerine sahiptir...

Birlikte olmaktan gocunmadığın karakter ve kişiliklerlesindir...

Senin kulağında çalan müziklerin, şehrin fonuna fısıldayabildiği gerçekliğidir...

Yakışıyordur hepsi de, senin içindir...

Ait olduğun, kaçmak için planlar kurmadığın, huzurunla kaleni inşa ettiğin,

Şehrindir...


Kışlıklar da Seksidir! @FASHION

Seksi olmak için illaki dekolte olmasına gerek yok aslında. 
Bazen tarzınla, bazen şirinliğinle, bazen sporluğunla, bazense kazağınla seksi olabilirsin. Kış geldiğinde de modanın hakkını vermeliyiz ki, yazı iple çekerek bugünleri görmezden gelmeyelim. Anı yaşa, anda kal, anının "havasını" yakala. ;)

love the jumper and the skirt, go well together find more women fashion ideas on www.misspool.comOversized plaid, loose tee, skinnies, slip ons, great handbagoh my goodness give me that knit.fashion sense. stellawantstodie: T.G.I.F #fashionLadies fashion 2014:Burberry leather trim blanket wrap jacket fashionI love those socks with the short boots! Would be so cute on a little girl.Low back mohair sweater & quilted Chanel arm candyWinter Outfit Idea: All it takes is a pair of leather (or faux) leggings, a denim shirt and your favorite sweater. From there, pile on the bracelets, grab your favorite structured bag and top it off with a cool fur coat. Perfect daytime outfit!Stay warm this holiday season in a fuzzy grey coat.Carry a playful bag like this leopard one.We hope we look this chic while riding a bike.toque + long jacketSuper stylish ways to wear your favorite flannel shirts. // #OutfitIdeas. http://dowmjacketoparea.blogspot.com/    canada goose just need $169.99 cool winter styleLeather is a must have this season!! Be on trend with a skater skirt and or pencil skirt made out of leather!! Find more leather trends at www.lookoftheday.comPerfect. I saw a pair of tall socks like these. Should have gotten them. But I got gray leg warmer type things instead.Needs a necklace but classic muted tones, my favorite

Eskişehir: Çok Gezen mi Bilir, Çok Yiyen mi?

Kendi hızıma yetişemediğim gibi, yazılarım da ardımda kaldı şu sıralar adeta...

Gitmeler üzerine kurulu hayat duruşum ile şu sıralar kah orada kah burada görüldüğüm bundandır. 

Gittiğim yerler sırada bekleyedursun, ben yıllardır isteyip de gidemediğim Eskişehir'den bahsedeyim.

Esasında herkesin zaten bildiği, gitmese de fikir sahibi olduğu Eskişehir'i yeniden keşfetmeyeceğim. Keyfini daha çok çıkarman için bir iki küçük tavsiyede bulunacağım belki sadece...

"Eskişehir'i çok gezen mi bilir, çok yiyen mi?" konu başlığında ve şemsiyenin altında gezdiğimiz şehri bir pazar gezmesi kıvamında dolaştık diyebilirim kısaca.


Şehre yağmur fonu ve pazar mayışıklığı içinde kahvaltı yapmak için gittiğimizde ilk işimiz meşhur olduğu söylenen "Papağan" çiğ börekçisinin yolunu tutmak oldu. Anneannemin meşhur puf böreği ile yakın tadı olduğu için nostaljik bir an yaşattıysa da anneanneminkinin tadını pek yakalayamadım açıkçası. Ayrıca çay servisinin olmamasının böreği yavan kıldığı da bir gerçek.


Porsuk Çayı tarafına geçmeden lüle taşı dükkanlarından aksesuar arşivinizi zenginleştirebilirsin sen de benim gibi meraklıysan eğer.


Porsuk Çayı çevresine ulaştığımızda, bir şehirde yağmur olduğunda gidilecek tek yerin AVM olmadığı gerçekliği ile keyfimiz yerine daha çok geldi açıkçası. Kafelerin full olması, üzeri yarı kapalı dahi olsa dışarılara insanların taşmış olmasına rağmen, sıcak bir şeyler içmek üzere kalabalığın içerisinde yerimizi aldık. Sonrasında, Odunpazarı'na gitmek üzere, şehri yaşamak için tramvayı arabamıza tercih ederek yola koyulduk. 

Film seti misali, boş ve karanlık sokaklarında gezerken, rengarenk vitrini ile enerjimizi yakalayan güzel bir dükkan keşfinde bulunduk böylece. Kendi ürünlerinin satıldığı dükkanda ilginç bardakları ve fincanları gördüğünüzde tek isteğiniz onlara sahip olmak olacak bizim gibi diyebilirim. (Cihannüma Sanat Atölyesi)

Gökçen Gökyer Blog'da yerini alma sebebi ile belki indirim de kapabilirsin, kim bilir? ;)


Odunpazarı'nın otantik evlerinde sıcacık çayınızı içtikten sonra, şehrin diğer popüler muhiti  olan barlar sokağı tarafına geçmek, soğuk bir şeyler içmenizi gerekli kılabilir bu sefer de. =)


Varuna Gezgin Cafe'nin başlangıç noktasını araya sora bulduğumuzda, yorgunluğumuz tamamen keyfe dönüşmüş olabilir... Envai çeşit biralarından mutlaka birini denemelisiniz ya da demem odur ki...


Keyfinizi tamamladıktan, hoş sohbetinize keyifli bir kenti fon aldıktan sonra, yine yollara düşer , günübirlik turunuzu tamamlayarak, evlerinize; Ankara'ya dönerek, "günübirlik Eskişehir'e gidilebilir " iddiasını kazanmış olursunuz.



More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı