Erkekleri Bağlamanın Yolları! =) @MEN'S FASHION

Posta gelecek tıkları tahmin edebiliyorum! Ama konum siz kızlara değil hanımlar, siz beylere.. =)

"Çirkin kız yoktur, bakımsız kız vardır" felsefesi yalnızca kadın dünyası için geçerli değildir. Bunda hemfikir olmalıyız bence. Zira, güzel giyindiğinizde ne kadar havalı, ne kadar hoş göründüğünüzü bilmenizi isterim bayım.

Her zaman dediğim gibi, bu bakımlılık hali metroseksüellik değildir. Sizin maskülenliğinizi korumanız halinde müthiş sonuçlar getirir. Bunlar için küçük tüyolardan birisi kravat aksesuarı. İlle takım elbise içinde kullanmanıza veya kullandığınızda sonsuz resmi ve klasik tavır takınıyor olmanıza hiç lüzum yok. Spor tarzınıza yedirdiğiniz hali ne de güzel durabiliyor esasında. 

Kravat, şal detaylarına örnekler benden, sergilemesi sizden...;)

PS. Bir de hoş parfümünüz varsa, kesinlikle yakışıklı grubundasınız demektir. 

Ben daha ne diyeyim?! =)



vest.carlos martin

Uplifers Takipçileri Hadi Gidiyoruz! @UPLIFERS


Uplifers

Uplifers'taki köşemdeyim bugün de. Yazın geri sayımı şerefine ve Hamburg'a olan özlemim ile Uplifers'ta bu hafta:

Hamburg’ta yaz: Elbe Nehri’nin kıyısındaki eğlence şehri

Stade'ye Gitmeyen Kalmasın! @AVRUPA GÜNCESİ

Fotoğraflarını görmeyi bırakın, ismini duyduğumda bile içimin ısındığı bir yer var ki, kendisinden neden bugüne kadar bahsetmemiş olduğumu bilmiyorum.

Hamburg'a dair ne varsa sevmiş olabilirim, evet. Ama burasını gerçekten sevmemek için büyük çaba sarfetmek gerek. 

Bahsettiğim yeri çok duymuş olmanızı beklemiyorum, zira biz de zamanında öğrenci biletimizle ücretsiz gidebileceğimiz en uzak mesafe olarak öğrenmiştik burasını. =)

Stade, Hamburg Metropolitan Şehri'ne bağlı küçük, şirin bir yer. 

Ebe Sende!


Beklemediğin şeyler ummadığın anda gelirken, beklediğin şeylerin umduğun anda gitmesi ne ironik.

Birileri dalga geçiyorsa komik de aslında.

Çünkü, insan birine atlar, ikinicisine kanar ama artık üçüncüsünde de bir durup düşünmüyorsa, bunu haketmiş demek de olabilir.

Belki de sorunu kendinde aramalı o yüzden insan.

Seni sana soran sen, kendinle yüzleş diyordur sana bir an evvel.

Kanma, aldanma.

Saf olma bu kadar.

Bak hayat her zaman öyle kurallı cümleler kurmuyor.

Ters köşeli, adrenalin istiyor.

Boşver o yüzden, sana yaptığı şakalara komikliklere kapılarak enerjinden boşuna çalma.

O takılır kendi kendine.

Sen hiiç canını sıkma.

Bu onun oyunu, onun kuralları zira.


#YazBitmeden Açık Hava Keyif! @DEKORASYON

Bu yazın son günlerinde dolu dolu yaza dair içimde ne kaldıysa buraya yazarak rahatlayasım var..

Hava hala güzel, deniz hala bir yerlerde kıyıya vuruyorken, minik kaçamakları, piknik planlarını, kahve molalarını ve belki de içki sofralarımızı bulabildiğimiz en güzel açık alanlarda planlamalıyız. Hasta da olsak buna değmeli bence! =p

Bulduğumda ve gördüğümde içimin eridiği, hayallerine daldığım gittiğim bilumum görseli şimdi hemen bana katılın diye sizinle de paylaşıyorum.

Ne tatlı olduk değil mi? ^^

#lantern, #picnic, #entertaining, #outdoor-dinner-party, #party-idea  Photography: John and Joseph Photography - www.jkhphoto.com/  Read More: http://www.stylemepretty.com/living/2014/05/26/10-summer-entertaining-tips-with-mindy-weiss/Wish I were here....

Beach Concepts @FASHION

Ben şu yaz zamanı 39 derece ateşe yükselmeyi becerebilmiş ve 2 şişe serum yemiş olabilirim. Ama bünyem reddetse de hala bir yerlerde insanlar yazı kutluyor değil mi?
Benimki tamamiyle egoya sahip bir bünyeyle ilgili zaten. Zira, değer vermediğimi düşünen herkesin yaptığı gibi bünyem de ona ilgi göstermediğimi sandığı an salıveriyor kendini!
Buradan sesleniyorum hepinize: wallahi yanlış anlaşılıyorum?! =)

Konumuza döner isek, bir yerlerde hala yaz ve hala yaz dönemi iznini iple çekenler mevcut. O yüzden, yaz defilesini plajlara taşımanın hala yeri ve zamanı diyorum.

Ben geçtiğimiz ay, az biraz ucundan tutmaya çalışmıştım şu moda trendinin. Bir tek kimono olaylarına yetişemedim fırsat bulup. Hala aklımdasın ama benim olacaksın, o kadar.!

Temelde ise, neonlar (ilgili yazı için tıklayabilirsiniz), hasır şapkalar, tak takıştırlar varsa, olay tamamdır.

Plajlar sizindir hanımlar! ;)

Yazlıkta Ruhum

When time stops...

Bir sahil düşünün, plajı olan...
Sakin sakin kıyıya dalgaları vuran...
Bir tarafı kum, tüm negatifleri toplayarak içine alan..
Diğer ucunda masmavi deniz, arada sakin duran, bazen de yükseklerden dalgalanan..
Sahile vuran dalgalardır belki kumsalı yıpratan, ama kumsal bilir ki, her dalganın geri çekilmesiyle temizlenir kıyısı da ardından...
Bu yüzden çok oralı olmaz, kıyıya bir dalga çöp getirse de, diğer dalgadır nasılsa onu götürecek olan..
Tek derdi, kumun ve denizin negatifleri yok etmesi ve sakin, huzurlu kalabilmesidir hiçbir rüzgar, fırtınayı, dalgaları umursamadan..
Kendi içinde dengesini kurduktan sonradır asıl doğasını olağanlaştıran..
Gemiler sahile yanaşsa uzaklaşsalar da, kumsal umursamayacaktır o zaman..
O yolunu bulmuştur zira çoktan..

Tatlı Menüsü: Cupcake & Frappuccino @GOKCHEN'in SPESİYALİ

Gokchen'in Spesiyali köşelerine bir tatlı menüsü ile devam ediyor, yazın son demlerinin şerefine birer cupcake ve frappuccino tarifi veriyorum.

Hemen tariflere geçiyorum ki, daha fazla merakta kalmayalım! =)


Çilek Soslu Cupcake





Bir Hafta Sonu Kaçamağı! #İzmit #Kocaeli #İstanbul

"Bugünü ve anı yaşa" hayat sloganımı, "jump at opportunity" hayat görüşümü ve "spontanelik  efsanedir" hayat felsefemi aynı cümle içinde kullandığım muhteşem bir hafta sonu programı geçirmiş olarak, sizlere de anlatacak birkaç küçük seyahat tüyosu getirdim.

Pek sevmediğin bir şehirde yaşamanın getirdiği bir avantaj var, o da çevre illeri keşfetmek ve olabildiğince hafta sonları ve tatillerde seyahat programı ayarlayabilmek. Hele ki, yanındakiler ve karşılaştıkların müthişlerse.!

Bu felsefe ile son zamanlarda keşfettiğimiz bir şehir var ki, yaz için aslında hiç de ihtimal vermeyecek olduğunuz bir yer: İzmit/Kocaeli!

GOKCHEN HOUSE LOUNGE CAFE

Her seferinde niye gittiğimi, dönerken de niye döndüğümü sorguladığım bir şehir oldu adeta burası. 

Kocaelililer için klasik, bizim içinse yeni bir keşif diyebileceğimiz bir yer daha oldu bu seferkinde: Değirmendere...

Düşüncelerin Pimi

Hayatta bir kere de "sanmıştım" demek istemezsin. Olmadığına kanaat getirdiğin gerçekliklerin vardır. Bunu kabullenmişsindir çoktan. Bu inanışla yaşamayı makul hale getirmişsindir. Sonra bir anda ısrarlı bir şekilde bu gerçekliğini kurcalamaya, dürtmeye başlayanlar gelir. Önceleri oralı olamasan da bir şekilde aklın çelinir. Artık düşüncelerinin pimi çekilmiştir. Tam bir yargı söz konusuyken 'acaba'ların oluşmaya başlamıştır artık. O kadar ara bir düşüncedir ki üstelik, iplerin elinden gitmesi tedirginliğin hat safhaya çıkmaya başlamıştır. "Ya onların dedikleri gibiyse" demeye başlarsın içten içten. Şu noktadan sonra, a'dan b'ye varma, varıp varamama kuşkuların içini kaplar. Tek dileğin vardır, ya b'ye ulaşmak, ya da a noktasında kalmak yalnızca. Ama yolun ortasında kalmak.. Asla...
Bu durum artık canını öyle sıkmıştır ki, gri renk görmeye tahammülün kalmamıştır. Siyah mı beyaz mı bilmen yeterlidir. Emin olduğun bir durum için yine beklenti içerisine girme durumundan bıkmışsındır. Uğracak gücün de, enerjin de bitmiştir. 

Bu yüzden b noktası ufukta silikleştiği zaman, en ideal yol, a noktasına geri dönmektir. 

Çünkü orada 'survive etmesini' bir şekilde bilmişsindir.

 photo oie_18221025Nogt6MnL_zps1cb95607.gif

Günün Modu

Bazen o kadar yoğun olur, yalnız kalamazsın ki, kendini özlersin..

Kendi keyfine göre davranmayı tercih edersin..

Gönül alıcı konuşmalar yapmak istemezsin..

"Ben bilmem, yalnızca keyfim bilir" diyerek geçmek istersin..

Hayatındaki gündem konularının kimileri o kadar saçmadır ki, kaçmayı dilersin..

"İronikomik insanlar cemiyetinde ne işin var?", içinden "düşünme" dersin..

Başka ülkelerde, başka hayatlar yaşamayı düşlersin..

Zaman geçirmek için yalnız kalmayı seçtiğinde, bu sefer düşüncelerinin sesi kulağına gelir, sinirlenirsin..

Sıkılırsın özgürlüğünü kısıtlayan herkesten, her düşünceden, her tripten, her cahillikten...

Seni senle bıraksınlar istersin..

Bir şekilde yalnız kaldığın saatlerde ise, yine düşüncelerin çok gürültülü gelmeye başlar, dayanamaz kendi sesine yönelirsin..

Gitarını alır, çalar, "bari" onu dinlersin..

Deniz Aromalı Şehir: İzmir!

Her gittiğim güzel yerde, her gördüğüm güzellikte yaşamı-mı sorgular oldum. Beynimin bir çekirdeği sürekli artılar ve eksilerin analizleriyle meşgul oluyor. Doğru muyum? İyi mi yapıyorum? Olması gerekeni mi seçiyorum? Neredeyim ve ne yapıyorum?..

Yaşayan kentler yazı dizisine mi koymalıyım bu postumu, seyahat klasörüme mi, yoksa kişisel bir yazı mı olacak sadece?.. O bile belirsiz aslında düşündüğümde… Verdiğim kararların, oluşturduğum fikirlerin başlangıç ve tamamlanmış şekillerini düşünmek bile yetiyor bazen çelişkiye düşürmeye…

Evet, istediğim çoğu şeyi elde ediyorum bir şekilde. Ama etmiş olmak mı tatmin edici olan, yoksa edene kadarki süreç mi en çok canını sıkan.?

Postumun konu başlığı İzmir mesela aslında. Ne var ki, içeriğinde birçok sorgulamam var yine hayata…

GÖKÇEN GÖKYER'in GÖZÜNDEN'de Bu Ay @ÇAYYOLU LİFE DERGİSİ


Herkese merhaba!

Bu ayki Çayyolu Life Dergisi'nin Gökçen Gökyer'in Gözünden köşesinde röportaj var!

Kapak röportajına davet ettiğimiz Sevgili Mehmet Erdem, Ağustos ayında da bizlerle beraber..

Mutlu bir ay bizim olsun.. =)

Sayının mecmua haline denk gelemediyseniz buyurarak buradan online haline tıklayabilirsiniz.;)

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı