Bir Mehmet Turgut Çalışması: "Zamanla Ala Olur!" @RÖPORTAJ

Beni Ankara'ya bağlayan belli başlı konu başlıklarından birisi olan CerModern, yine çok keyifli ve çok özel bir organizasyona ev sahipliği yapmakta.

Bir 'Mehmet Turgut' çalışması olan 'Âlâ Portreler' sergisini merakla beklemekte olan bir Ankara insanı olarak açılışına katılma fırsatıyla, serginin ilk ziyaretçilerinden biri olmuş oldum.


Aslında niyetim, fotoğrafları, barkovizyonda dönen kamera arkası görüntüleri ve -geç kaldığım için kaçırmış olduğum- belgesel videosunu kendi adıma yorumlamaktı. Zira, serginin içeriği ve fotoğraf kahramanları oldukça ilgi çekiciydi...  Usta olabilmek için gereken üç kavram; zaman, sabır ve sadakati, usta olarak nitelendirdiği dokuz kişiyle -Aydın Boysan, Ara Güler, Şebnem Sönmez, Mustafa Alabora, Yetkin Dikinciler, Zeynep Oral, Rutkay Aziz, Erdal Beşikçioğlu ve Leman Sam- çalışmıştı... Ve sergiden elde edilecek gelir Oyuncular Sendikası aracılığı ile sinema emekçilerine aktarılacaktı...


Ne var ki, Sevgili Mehmet Turgut'un ziyaretçiler arasında son derece şık ve samimi duruşuyla ilgimi çekmesinden sonra, burada benden ziyade kendisinin yorumuna yer vermek istediğime karar verdim. Nezaketi ile de isteğimi gerçekleştirme şansını yakalamış oldum...

Mehmet Turgut'un yorumuyla 'Ala Portreler' sergisi:

Farkındalıklarımızın Ne Kadar Farkındayız?

Psikodrama kursumun son dersinde bir armağan verilmişti bana: "Farkındalık"...

Onun içeriği başkaydı tabi.. Daha kişiseldi.. Daha içseldi.. Ama o gün bugündür sık kullanmaya başladığım bir hediye olarak belirledim kendisini..

Önemliydi zira.. Emeğinin, başarısının, değerlerinin, yapabildiklerinin ve yapabileceklerinin farkında olmalıydı insan.. Gelişmek ve hakkını verebilmek için gerekliydi..

Ben bu durumu daha da derinleştirir oldum ne var ki son zamanlarda.. Hatalarının, yanlışlarının, var olan haklarının, olması gereken standartlarının, yaşam amacının ve birey olmasının da farkında olmalıydı insan... Belki de temel olarak bunları bilmeliydi en başından..

  • Vatandaş olmanın bilincinde olmalıydı.. Haklarını bilmeli, ihlal edilmesine müsaade etmemeliydi..
  • Bireysel çıkarın, aslında bütünde ne kadar büyük çatırtılar oluşturabileceğini ve bunun yine bumerang misali ona geri dönebileceğini bilmeliydi..
  • At gözlüklerini çıkarmalıydı artık bir an evvel.. Sadece atacağı bir diğer adım mesafesinden çıkarmalıydı görüşünü, bilmeliydi dünyanın aslında ne kadar büyük, ufuktaki çizgiden sonrasının ne kadar engin olduğunu..
  • Cehalete boyun eğmemeliydi hiçbir zaman.. Aklı, mantığı ve vicdanı hep birlikte yürütmeliydi... Kirletmemeliydi ne kendisini ne de çevresindekileri hiçbir zaman...
  • Göz göre göre yanlışı kabul etmemeliydi, sadece o anda ve o günde kalacağını düşünerek.. Yarınların bugünden çok daha uzun süreceğini ve geri dönüşünün çok daha büyük yanlışlar getireceğini idrak etmeliydi..
  • Dürüst olmalıydı.. Kandırmamalıydı kimseyi, en çok da kendisini...
  • Kötülükle yaşamaktan vazgeçmeliydi.. Bencil olmaktan, hastalıklı düşüncelerden ve hep diğerini aşağı çekerek yükselmiş görünmeye çalışmaktan vazgeçmeliydi.. İyilikle, temiz düşüncelerle ve bireysel azimle kendisi zaten yükselecekti eğer farkedebilseydi..
  • Ve özgür olabilmeliydi.. Tutsaklıktan, önce düşünce olarak kurtulabilmeli, evrensel çıkarların, evrensel başarıların, insaniyet namında ilerlemenin o kişideki en büyük başarı olacağını artık er ya da geç öğrenmeliydi..
  • Kimsenin kimseye mantık dışı, tutarsızca ve umarsızca kısıtlama getirmesine hakkı yoktu.. Gelişmek istemeyen, sığ düşüncelerde boğulmak isteyenler, okyanuslara yelken açmaya hazırlananlardan uzak durmayı ve en azından onlara engel olmaması gerektiğini bilmeliydi..
  • Farkındalıklarını artık bir an önce fark edebilmeliydi..!

I took me YEARS to realize this to be true, but when I did, I realized I spent so so much time trying to fit other people's perspective of what and who I should be. I am a phenomenal woman. I have spent almost 30 years of worrying about others opinion's. Not anymore!


Yeşil Çay Aromaları @MUTFAK

Çok önceleri yeşil çay ile olan bağımı ve bunun sebeplerini anlatmıştım blogda... O gün bugündür hayatıma almış olduğum yeşil çayın tadına ısrarla alışabilmiş değilim açıkçası.. Her seferinde içine kattığım farklı aromalarla tadını başkalaştırmaya çalışıyorum gerek tarçın çubuğu, gerek karanfil, gerekse portakal kabuğu olsun..
Geçtiğimiz günlerde aktardan aldığım kurutulmuş yaseminle harmanlamış olduğum yeni yeşil çayım ile eski Hamburg günlerime döndüm (oradaki Asia Markt'tan sürekli bunu alır içerdik..) ve bunun verdiği mutlulukla "başka nasıl tatlar olabilir?" postu hazırladım bizler için...

Sağlıklı ve fit günler dilerim..!

Organic Spring Jasmine is made of smooth China green tea leaves naturally scented by layers of Arabian jasmine buds. With an intoxicating aroma and a piquant yet rounded cup, Organic Spring Jasmine is our twist on a Chinese classic.

Samsung, Hayalinin Peşinden Gidenleri Arıyor

Samsung,dünya çapında ses getiren “Hayalinin Peşinden Git” kampanyası ile  tutkusunun peşinden koşanları başvuruya davet ediyor.

İstanbul, 07 Şubat 2014 - Samsung Electronics, tüm dünyada hayallerini ve tutkularını hayata geçirmek için teknolojiyi kullanan insanların sahip oldukları potansiyeli keşfetmeyi, paylaşmayı ve desteklemeyi hedefleyen “Hayalinin Peşinden Git” kampanyasını Türkiye’de başlattı. Başarılı mesleki kariyerleriyle tanınan ünlü mentorların da, başvuranlara fikir önderliği yapacağı kampanyaya başvuru için  www.hayalininpesindengit.com adresi ziyaret edilebilir. Kampanyaya başvurular 28 Şubat 2014 tarihine kadar devam ediyor.


“Hayalinin Peşinden Git” kampanyasının kazananları, Samsung ve mentor desteğiyle potansiyellerini açığa çıkararak, hayallerini gerçeğe dönüştürme fırsatını yakalıyor.

Her gün, heyecan verici şeyler yapmak için Samsung ürünlerini kullanan insanlardan ilham alan kampanya; tutkulu kullanıcıları hayallerini ve fikirlerini paylaşmaya davet ediyor. Fotoğrafçılık, mutfak sanatları, spor ve girişimcilik alanlarında başvuruların kabul edildiği kampanyanın kazananları  projelerini hayata geçirme evresinde Samsung’un teknoloji desteğinin yanı sıra, aralarında Fotoğrafçı ve eğitmen Muammer Yanmaz, Kantin’in sahibi ve şefi Şemsa Denizsel, Spor spikeri ve yazarı Caner Eler ve B-Fit’in kurucu ortağı, girişimci ve Schwab Vakfı tarafından “2013 Yılının Sosyal Girişimcisi” seçilen Bedriye Hülya’nın da bulunduğu mentorlerin tecrübelerinden faydalanma fırsatı da bulacak.    

Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung projeyle ilgili olarak;  “Samsung olarak teknolojinin, hayal gücüyle bir araya geldiğinde insanların hayatına anlam kazandırdığına inanıyoruz. Dünyanın dört bir yanında insanlar, Samsung teknolojisini kullanarak farklı ve yenilikçi başarılara imza atıyor. Ortaya çıkan hikayelerin yarattığı ilham doğrultusunda geliştirdiğimiz “Hayalinin Peşinden Git”  kampanyasını Türkiye’de hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Diliyoruz ki bu proje ile, Türkiye’deki tüketicilerimizin sadece kişisel tutkularını keşfetmelerine değil, aynı zamanda dünya üzerindeki diğer tüketicilere de ilham vermelerine yardımcı olacağız” dedi.

Katılım koşulları
“Hayalinin Peşinden Git” kampanyasına  www.hayalininpesindengit.com adresinden ya da Samsung Türkiye Facebook sayfasındaki “Launching People” uygulamasından başvurmak mümkün. Başvurular, 28 Şubat 2014 tarihine kadar gerçekleştirilebilecek.

Bir boomads advertorial içeriğidir.
-->

Makedonya'da Bir Safranbolu: Ohrid!

Ohrid'e gittiğimizde hava açısından bir tedirginlik hakimdi hepimize.. Topu topu 48 saati tamamlayacak kadar bile vaktimiz yoktu, o yüzden iyi değerlendirmemiz gerekti.. Vardığımız günün bulutlu oluşunu kabullenerek ve yağmuru göze alarak göl turuna ilk günden çıkmayı düşündüysek de enerjimiz bitmişti gündüz Yunanistan, ardından Makedonya'nın Bitola şehri ile..

O yüzden Ohrid'in merkezden göle inen yayalaştırılmış, kaldırım taşı döşenmiş ticari aksına kendimizi bırakmayı tercih ettik. Hafif puslu ve kararmak üzere olan havanın birleşmesi, aslında yorgunluğumuzu mayıştırıcı nitelikte olmuştu.. O yüzden, bizim için yine keyif; keyifti..

Dantelleri Raflardan Geri İndirebiliriz! @FASHION

Kim demiş 'danteller demodedir' diye? Vintage denen bir olay, romantizm hissettiren detaylar var şu hayatta, günümüz modasında.

Modern ve tezatlık uyumunu sağlayabildikten sonra ev dekorasyonuna bile çok yakışabileceği görüşündeyim dantelin.

Romantizminiz bol olsun.. =)

http://media-cache-ec0.pinimg.com/736x/91/d1/6f/91d16f34e6b076ad069fdd812b93a57a.jpg
Amazing Lace Dress

Bu Şehrin En Sevdiğim Yanı

Bir şehrin en çok neyini seversin?..

Şehir parkını mı?. En modern mimari yapısını mı? Sıcak kanlı, enerjik ve neşeli insanlarını mı? Yoksa o mis gibi iyot kokan, her soluğunda ciğerlerini açan deniz kenarını mı?

Eğer bulunduğun şehirden şu an bu satırları okuyorsan ve sorunun cevabını sorguladıysan bilinçaltından ve cevaplardan en az birine onay verdiysen emin olarak, sen şanslısın dostum..

Zira, bulunduğum koordinatların bulunduğu sınırlar için benim cevabım şu..

- En çok neyini seversin o şehrin?

- O şehirden gitmesini..

 photo oie_18214958qIjHzVjC_zps93246c8f.gif
Görsel: Jamie Beck ve Kevin Burg

Bebek Odası Süslemesi @DEKORASYON

Parti organizatörlüğümden daha önce bahsetmiştim kına gecesi ve blog yıl dönümü kutlaması için. 

Bu seferki organizasyon bambaşka bir konseptti. Bebek için hoşgeldin kutlaması.!

 

Gökçen Gökyer Blog'un 2. yaş günü için hazırladığım detayları hatırlarsınız. Bu seferki de ondan esinlenerek ortaya çıktı. Belki size de fikir verir, dekorasyonlarınıza ilham olur..
 
Gökçen Hala iş başında! =)

İnternetteki Yeni Keşfim!

Alışveriş mantığımın birçok sektörde ve ilişkilerde olduğu gibi sanal alemlere kaydığından bahsediyorum zaman zaman biliyorsunuz. Normalde çok daha fazlasını ödeyerek alacağımız çoğu ürünü, etkinlikleri ve hatta yiyecek-içecekleri, internetten çok daha uygun fiyatlara, ultra kampanya ve fırsatlarla alabildiğimizi gördükten sonra sorgular oldum mağazalarda birebir yaptığım alışverişleri.

İçimdeki ‘bir yerlerde mutlaka daha uygunu vardır’ paranoyası, artık internet sitelerindeki kıyaslamalarda da belirmeye başladı. ‘Başka bir sitede mutlaka daha uygunu vardır!’

Hani bir uçak bileti için zibilyon tane siteye, günde 3-5 kere bıkmadan usanmadan bakarız ya, borsa misali fiyat endeksini takip etmek adına, o hesap..

Tabi bu durumu gelin görün ki alışveriş siteleri için uygulamak bir hayli zorlayıcı diye düşünmekteydim, ta ki yeni bir site keşfedene dek…! Meğer bunun için de bir site bulunmaktaymış: kampanyon.com !!

‘Şuradan şuraya gitmek istediğim yer için fiyatları sırala’ komutu gibi ‘şu markanın şu ürünü için fiyatları sırala’ deme lüksümüzü gayet rahat kullanabiliyoruz kampanyon.com sitesi sayesinde!

http://kampanyon.com/

Aryalar bu kez şiddet mağdurları için söylenecek

4 İtalyan sopranodan oluşan LE DIV4S Türkiye’de sahneye ilk kez Aile İçi Şiddete Son Kampanyası’nın 10. Yıl Konseri’nde çıkıyor.

arya-div4s-zorlu-aile-ici-siddet


Le Div4s Türkiye’deki ilk konserini “Hürriyet’in Aile İçi Şiddete Son!“ Kampanyası’nın 10.Yıl etkinlikleri kapsamında İstanbul’da gerçekleştiriyor. Penti ana sponsorluğunda, Borusan, Most Production, Penti ve Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nin proje ortaklığında gerçekleşecek konserin tüm geliri şiddet mağdurlarına destek veren Acil Yardım Hattı’na aktarılacak.

Marshmallow Dünyası @MUTFAK

Küçükken yanından bile geçmediğim, büyüdükten sonra çeşitli sebeplerle mutfağıma aldığım birtakım tatlar ve abur cuburlar bulunmakta. Marshmallow bu listenin ilk sıralarında... Eskiden hep zararlı olduğu düşüncesi aramıza bir kalkan oluştururken, son yıllarda fitness hocamın paket paket yararlı olduğu düşüncesiyle alması, hatta bana da hediye etmesi ile kırıldı bu ön yargım.

Öyle paket paket, sürekli yemiyoruz tabi ki! Aman diyeyim, sonra fazla kilolar, kaloriler ve kanserojen içeriklere maruz kalmayalım. =)

Ben paketi açıp avuç avuç yiyenlerden olmadım hiçbir zaman. Daha ziyade davet sofralarımda değerlendirme kısımlarındayım.

Ateşte kızarmış marshmallow tarifimi bilir sıkı takipçilerim. Ben bu durumu ev partilerinde fondü ateşinde devam ettiriyorum. 



Bunun yanı sıra daha neler olabilirmiş diye bulduğum diğer çeşitleri de toparladım yine 'kurtarıcı davet fikirlerinden' olsun diyerek...

Fonda her seferinde aklıma getirdiği şarkıyı da yeni yıl şerefine koyuyorum. =)


Sevgiler!

İBRAHİM KENDİRCİ ile Blogda 'Kavak Yelleri'!! @RÖPORTAJ

İş çıkışı, gün -hatta hafta- boyu yoğunluktan dolayı sahip olduğum ambaleliği yok sayma gayretiyle trafiği aşarak yetişiyorum Şinasi Sahnesi'ne sözleştiğimiz saatte..

Nefes nefese, soluklanmadan içeri girdikten hemen sonra sahnede provada buluyorum kendisini..

Sesimin çıkması ümidiyle 'merhaba' diyorum bana yaklaşırken.. Karşımdan sakin ve tok sesli bir 'merhaba' aldığımda, hem biraz daha enerjik olmuş olmayı diliyorum, hem de biraz rahatlıyorum nazik tavrı karşısında..

Dünyanın biraz küçük, biraz da tesadüflerle dolu olduğu düşüncemi paylaşıyorum röportaja geçmeden hemen önce toparlarken düşüncelerimi.. Zira, nadir izlemiş olduğum dizilerden 'Kavak Yelleri' çekimlerinin başlamasından kısa bir süre öncesi taşınmış idim o mahalleden, bir başka muhite.. Geçtiğim her caddeden, her mekandan biraz önce ayrılmışlardı her seferinde şans eseri yine.. Şimdi ise Yüksel Abi ile bir diziye başlamışlardı Karadeniz'de.. Yine bir ucundan 'tanıdıktı' bir şeyler işin içinde benim için bir şekilde..

İbrahim Kendirci ile görüşmeyi tesadüflerden devralmaya karar vermiştim bu sefer.. Madem Ankara'ya kadar gelmişti, bu sefer görmeliydim. Özenle seçilen Gökçen Gökyer Blog konukları arasında yer almasını isteyeceğim bir kişiydi üstelik üzerine..


Tane tane konuşan, ciddiyet ile resmiyetin ince çizgisini çok iyi ayırt edebilen, içtenliği en sade haline indirgeyebilen kişiliklere olan derin saygım yine anlam bulmuştu bir başka kimlikte...

Sevgili İbrahim Kendirci'yi mutlulukla konuk ediyorum öncelikle Gökçen Gökyer Blog, daha sonra da gelecek köşelerimde.. 


Psikodramanızı Nasıl Alırdınız?

Bazı şeyleri görürsün, duyarsın ve hatta tanık olursun da hiç anlam yüklemezsin yine de.. En çok da Hollywood filmlerinde gördüğümüz için yerleşmiştir mantığımıza senaryo gereği olduğu belki de..

Seni senden iyi kim bilebilir? Kim çözebilir şifrelerini, sen bile kıramadıktan sonra en nihayetinde?!

Seni sen olduğun için kabul etmeyi bilmeyen yaşam anlayışı hakimdir ülkemizde neticesinde...

Karşındaki neyse, o nasıl isterse ona göre davranmalıyız kabullenilmek ve geçinmek için sadece... Böyle öğretilmiştik çünkü her şeyin öncesinde...

Eminim, bu düşünceler hiçbir zaman solo olmayan seslerden oluşuyor birçok yerde, birçok kimlikte..

İşte sırf bu yüzden de, bir şeyler hep yanlıştı bu hayat dediğimiz yerde.. Bir şeyler yanlış, bir şeyler tersti.. Ama ne?!


Tam da bu isyanımın bittiği yerde başlamıştı Psikodrama serüvenim 3 ay önce ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisi'nde...

Motivasyon Köşeleri @DEKORASYON

Uzun süredir paylaşım yapmadığım klasörlerimden birini alıyorum bugün sıraya.

Hem biraz mola olsun, hem de bize ekstra motivasyon sağlasın.

Dekorasyon diye başlasam da, aslında arada açıp okumamız, küçük notlar şeklinde göz ucunda bir yerlere asmamız da verimli olur düşüncesindeyim..

Pozitif Düşünceler, Yüksek Enerjiler Dilerim!

Put Your Best Foot Forward Door Mat / Izola

BELKİ DE TÜM KADINLARIN GÖZÜNDEN… : CARLOS MARTİN/MAY BE FROM THE ALL WOMEN'S VIEW: CARLOS MARTIN @ÇAYYOLU LİFE DERGİSİ


http://www.cayyolulife.com.tr/dergi/2014-2.pdf


Çayyolu Life Dergisi'ndeki köşem "Gökçen Gökyer'in Gözünden"de, bu ay yeni bir konuğum var. 

Carlos Martin'le Türkiye'ye gelmeden önce gerçekleştirdiğimiz ilk röportajımız, şimdi Çayyolu Life 

Dergisi'nde...


Tekrar Hoşgeldin Martin! ;)


Röportaja ve derginin online haline buradan ulaşabilirsiniz. 


*****


In my column "From Gökçen Gökyer's View" in Çayyolu Life Magazine, I have a new guest this month. 

Our first interview with Carlos Martin, before his coming to Turkey, is now in Cayyolu Life Magazine.


Welcome again Martin! ;)


You can access to the interview and the entire magazine from here online.
http://www.cayyolulife.com.tr/dergi/2014-2.pdf



http://www.cayyolulife.com.tr/dergi/2014-2.pdf
http://www.cayyolulife.com.tr/dergi/2014-2.pdf

Hayallerimiz Gerçek Olsun! @FEHEDA EKİN ÇİLEK İLE OLUMLAMA GÜNLÜĞÜ - 3

Sevgili reiki ve enerji uzmanı Feheda Ekin Çilek ile olumlamalarımız tam gaz devam ediyor!

Kimisini ikna etmek zor gelebilir, kimisi tüm yaşamını 'kader'inin ellerine teslim etmiş, tepkisiz bir yaşam kararı almış olabilir, kimisi ise 'bilim'i kendisine irfan eylemiş olabilir...

Ben kendi adıma şunu belirtmek isterim... Bilim üzerinden çalıştığımız psikodrama kurslarımda da çok farklı çalışmalar değil yaptıklarımız...

Tüm enerji-sinerji olayları, aslında kendimizi motive etme ve kendimizi bazı şeylere ikna etme çıkış noktalı benim anlayışımda...

Eğer SEN iyiysen, eğer SEN inanırsan ve eğer SEN istersen...

Ben size diyeyim....

"Ne uçan, ne de kaçan!" ;))

3. Bölümümüzle "FEHEDA EKİN ÇİLEK İLE OLUMLAMA GÜNLÜĞÜ" karşınızda!
H a p p i n e s s is a smile a kitten a laugh! Do w h a t e v er makes you happy & . . . #BeHAPPY <3 ^.^ :)

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı