Söz Almak İsteyen??
Özünde iyilik besleyen insanları çok seviyorum.
Ne kadar anlık kızdığım, anlaşamadığım, farkı düşündüğüm anlar yaşasam da, özündeki iyiliği bilmem her zaman bendeki kapıyı açık tutuyor.
Besleyemeyen insanlarla da,
ne bileyim...
O kapı açmak istesem de bir türlü mümkün olamıyor.
İşin özündeki disiplin ruhunu, ortak fikri, arka plandaki iyimserliği yok sayan "goy goy yapanlarla"
Sorumluluk alan, doğrusuna odaklanan ve herkesin oluruna göre yol bulmaya çabalayan
iki kesimi de nerede görsem tanırım.
Tanırım ancak halen iki kesimin de evrendeki önemini anlayamadım:
Farkındalık çağında, iyiye yönelen bir dönüşüm ağında;
doğru olanı yapmaya devam etmek doğru mu,
yoksa buna her zaman karşı olacak insanları karşına almak aslında farkındalık bilincine aykırı mı?
Karmaşık düşünmek, kompleks olmak, zor bir zanaat ve yetkinlik gerektirir mi,
yoksa karşındakinin anladığı kadar olduğun gerçeğiyle yüzleşerek günün sonunda "hadi canım, hadi"sin mi?
Herkesin ortak fikrine değer vererek yola çıktıktan sonra, o kişiler yola niye çıktığını çoktan unuttuğunda ve "niye bu yoldayız" diye geldiğinde;
bunu illa anlatmak ve zoraki bir idrakı sağlamak mı,
yoksa "zaten bunu hatırlamayacaklardı ve yaptığınla kalacaktın, başından bile isteye neden bu yola çıktın ha?!" mı?
ve aslında,
özündeki iyiliğin korunması;
iyi olanı yaparak ısrarla doğru yolu savunmak ve yeri geldiğinde açıklamaktan kaçınmamak mı,
yoksa "kimse aslında senin ne yaptığını umursamıyor, karşındakiyle çelişme, canını sıkma yeter, orada bırak" mı?
"ara yolu mutlaka olmalı" diye niyetlenerek bu sefer;
bu ikilem arasında 'biraz o tarafa, biraz bu tarafa' çalıştığındaysa da,
aslında ne o tarafın istediğini tam yapabildiğin, ne de diğer tarafın dediğine gelebildiğin mümkün olunca,
aslında 'ara yol' diye bir şey olmadığı gibi, ikisini de kazanamadığın bir gerçeklik midir yüzleştiğin?
Kim bilir azizim (?)...