Kızıyorum Ankara'ya...
Bi' taraftan hiç sevmediğim, diğer yandan da bi' türlü vazgeçemediğim için...
En çok da başkent olmasının hakkını veremediği için...
Geçen sabah MaxFm'de Özgür Aksuna soruyordu yine... 'Sizin için Ankara'yı çekici kılan nedir?' diye bu sefer de...
İşte tam bu noktada, kızdım Ankara'ya yine... Aklıma iki şey getirdiği için sadece... Ankara'da cazibe merkezi yaratamadıklarını hatırlattığı için kendime...
Ha, iki şey dedim ya hani, onu da söyleyeyim... Birisi Odtü, diğeri de Max Fm'in radyo frekansımda yer edinmesi geldi aklıma sadece... -Manevi bağlarım olan konular başka tabi, benim kızdığım Ankara'nın kendisi...-
Sonra yine kızdım Ankara'ya, Odtü bu şehirde olduğu için... İnsanın bırakıp gidesi gelmediği için...
ODTÜ'lüler Bülteni Yayın Kurulu'nun merkezinin burda olması gerektiği için... Bu kurulu çok sevip, bırakıp gitmek istemediğim için..
Bugün de uzun süredir bir türlü fırsat bulup gidemediğim Mezunlar Derneği'nin 'Edebiyat Kulübü' için... Bu kadar nitelikli, entellektüel, çarpıcı karakterleri bir araya getirdiği için... Beni bu kadar etkiledikleri için... Burda kalmamı mantıklı kılan bir sebep daha eklediği için...
Kızdım sana Ankara...
Kızdım sana Ankara...Güzemiş
YanıtlaSilteşekkürler..
SilGokceen, duygularını ne guzel dile getirmissin, seni cok seviyorum. Ankara'da nefes almama katkida bulunuyorsun.
YanıtlaSilTülay
Tülay Hocammm! Bu yazıya ilham verenlerin başındasınız, teşekkür ederimmm!
Silgeçenlerde bir arkadaş şöyle demişti; "izmir ve istanbul'a aşık olursun; ankara'yla mantık evliliği yaparsın" :)
YanıtlaSilMantık mı? Benim için tam tersi halbuki,, çılgınlık! =)
SilDuygularıma tercüman oldun teşekkür ederim bu yazın için..
YanıtlaSil