Baharat sevgim ilk bu filmden sonra tetiklenmişti: Aşk İksiri... O güzel Bollywood yıldızının büyük bir itina ve kutsal olduğuna inandığı ritüelle hazırladığı baharat karışımları, her türlü derde çare olurdu... Küsleri barıştırır, aşıkları buluşturur, ağrı-sızısı olanları sağlığına kavuştururdu... Baharatlara olan ilgim, daha sonrasında da Johny Depp'in oynadığı 'Çikolata' filmiyle iyice pekişmiş oldu. Yine baharatlara meraklı bir kadın, yine bir aşk ve yine başrolde baharatlar... Sıcak çikolataya acı pul biber konulduğunu da ilk o zaman keşfetmiştim...
Aktarları pek severim bu yüzden... Evimin arka sokağında keşfettiğim aktara uğramadan önünden geçtiğim nadirdir. İçeri girmek; farklı farklı baharatlar seçmek, doğal çaylar bulmak, yeni tatlar; yeni kokular keşfetmek ayrı bir huzur vermekte...
Sanki her dokunduğum baharatın, bu filmlerdeki gibi, fizyolojik yararları kadar psikolojik bir yararı; bir terapi etkisi de olacakmış gibi gelmekte.. Sanki bir tılsımı varmışçasına cezbetmekte...
Tüm bu hisler 'sanki' mi?.. Yoksa gerçek mi?.. Gerçekten mi?!.. =)
Baharat kullanmayı ben de çok severim. Yemek yaparken biraz ondan biraz bundan eklemek insana keyif veriyor.
YanıtlaSilsadekahvekeyfi.blogspot.com